Yazılar

Çocukluk Döneminde Görülen Problemler-I

Çocukluk Döneminin Önemi

Bireyin gelişimsel, psikolojik, sosyal yönlerden önem taşıyan tüm temellerin atıldığı dönem çocukluk çağıdır.  Çocuğun, gelişiminde belli davranışları kazanabilmesi açısından bazı dönemlerden sağlıklı geçmesi gerekir.  Bu davranışlar zamanında kazanılmadığı takdirde, ilerleyen zamanda hiç kazanılamaz ya da kazanımı güçleşir.  Çocuğun belirli zamanlarda belirli davranışları kazanması sürecine ‘Kritik Dönem’ denir.  Bu dönemde algılar tümüyle açıktır. Büyüme ve gelişmenin sağlıklı olabilmesi için, çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Beslenme, bakım, sağlık, eğitim, sosyal ve duygusal gereksinimleri yeterince karşılanmayan çocuklarda büyüme ve gelişimlerinde gecikmeler görülebilmektedir.

 

Çocukluk Döneminde Görülen Duygusal, Davranışsal Problemler:

Ayrılık Kaygısı Bozukluğu

Çocuk ve anne arasındaki duygusal ilişkinin kurulmasına bağlanma denir. Çocuğun anneye karşı bağlanma gerçekleştirmeye başlaması beşinci aydan itibaren belirginleşme gösterir. Çoğu çocuk ayrılığa karşı ilk tepkisini 9. ve 10. Aylarda annesinden ayrıldığında gösterir. Bu tepki genellikle ağlama, anneye yapışma, annesinin ardından gitmeye çalışma şeklinde gözlenir. Ayrılığa karşı gösterilen bu tepkiler normal gelişim sürecinin bir parçasıdır. Ayrılık kaygısı yaşayan çocuk okula başlama, akranları ile ilişkiler kurmada çeşitli sorunlar yaşayabilir. 3 yaşından itibaren çocukların yavaş yavaş birincil bağlandığı kişiden ayrılmaya ve bağımsız olmaya başlaması gerekmektedir. Birincil bağlandığı kişiden ayrılamama 1 aydan fazla sürerse AKB söz konusudur.

Ayrılık Kaygısı Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Birincil bağlandığı kişi yanında olmadığında ağlaması, kaygılı olması. Tek başına uyuyamaması. Ev ortamında tek başına kalamaması. Birincil bağlandığı kişiden ayrılamaması. Kâbuslarında sürekli kaybolmaktan, anne-babayı kaybetmekten bahsetmesi. Bağlandığı kişiden ayrılacağında, aşırı üzüntü yaşaması ve kızması beraberinde görülen şiddet (itme, vurma, çekiştirme), baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi fiziksel şikâyetler, bağlanmış oldukları kişilerin yokluğunda çoğunlukla görülür.

Neler Yapılabilir?

Ayrılık ve geri gelmeler üzerine oyunlar oynayın. Bu oyun ce-ce oyunu olabilir. Bu oyun sayesinde çocuk gözden kaybolan nesnenin yok olmadığını kavrar.

Çocuklarda saat kavramı gelişmemiştir. Okul öncesi çocuklarda saat soyut bir kavramdır. Çocuğunuza “Seni 2’de okuldan alacağım.” gibi cümleler kurmayın. Çocuk sürekli çevresine saati soracak, bu durum da dikkat dağınıklığına sebep olacaktır.

Çocuğun arkadaşları okuldan saat kaçta alınıyorsa, çocuk da o saatlerde alınmalıdır. Arkadaşları gittikten sonra okulda anne babasını tek başına bekleyen çocuklarda kaygı artıyor.

 

Alışkanlıklar:

Bilinçsizce tekrar edilen davranışlar alışkanlıkları oluşturmaktadır. Çocukların sahip oldukları alışkanlıklar, ilerleyen zamanlarda ciddi sorunlara dönüşebilirler. Bu nedenle ebeveynler, çocuklarının davranışlarını dikkatlice gözlemlemeli ve fark ettikleri sorunlara müdahale etmelidirler.

Alışkanlıkların çoğu dört yaşından itibaren ortadan kalkar. Ancak kimi alışkanlıklar uzun süre devam edebilir. Yapılan bazı araştırmalarda 6-12 yaş arasındaki çocukların %10’unun parmak emdiği ve tırnak yediği bilinmektedir.

Alışkanlıklar ile tikler karıştırılmamalıdır. Alışkanlıklar belirli zaman, yer ve durumda ortaya çıkarlar. Tikler ise belirli zaman, yer ve durumda ortaya çıkmaz. İstemsiz, zamansız ve süreklidir.

Neler Yapılabilir?

Çocuğun alışkanlık davranışlarını görmezden gelin. Tırnağını yiyen bir çocuğa, bunu yapmamasını söylemek, onun alışkanlığa daha çok yoğunlaşmasına neden olabilir.

Diğer çocukların, yetişkinlerin çocuğun bu durumu ile alay etmesi engellenmelidir.

Yaşından beklenen olumlu davranışlarda bulunduğunda sözel ödüller kullanabilirsiniz.

İyi bir gözlemci olup ne zaman? Ne olduğunda? Bu davranışları sergilediğini gözlemleyin.

Alışkanlık davranışı ortaya çıkmadan önce keyif aldığı etkinliklere yönlendirmeye çalışın.

Çocuğun elini meşgul edecek etkinlikler seçin. Oyun hamuru, lego, su içeren etkinlikler veya oyuncaklar olabilir.

 

Uyku Problemi:

Sağlıklı uyku, çocukların zihinsel ve bedensel gelişimleri için oldukça önemlidir. Hayatımızda hepimizin uyku alışkanlığını etkileyen pek çok faktör var. Bu durum çocuklar için de geçerli. Bazı çocuklar uykusu geldiğinde yatağına geçip yatarken, bazı çocuklar uykuya geçişte zorlanmaktadır. Çocuklarda uyku sorunları ebeveynleri tedirgin eden sorunlardan biridir.

Uyku günün özeti gibidir. Bu nedenle gün içerisinde çocuğun hayatında var olan ya da olmayan her şey çocuğun gece uykusundaki kaliteyi belirler.

Çocuklar neden gece bir türlü yatmak bilmezler? Ebeveynlerin enerjisi biter ama o çocukların bir türlü enerjisi nasıl bitmez?

Çocuğun düzenli uyku alışkanlığını kazanabilmesi için, öncelikle evde bir uyku düzeninin olması gerekmektedir. Bu uyku düzeni yalnızca çocuğa yönelik değil, evdeki tüm bireyleri kapsayan bir sistemden oluşmalı.

Gün içerisinde çocuğun yeterince hareket etmesi, enerjisini atması gerekir. Her çocuk, hareket etme özgürlüğüne sahip olmalı. Çocuğun kendi potansiyel enerjisinin bir gelişim aracı olarak dışa yansıtılması gerekir.

Çocuğu uykuya zorlamayın. Uykuya zorlamak yerine uyku zemini oluşturun.

Uyku Zemini Nasıl Oluşturulur?

Uyku zamanından en az 2 saat önce çocuk rahatlatıcı, sakinleştirici etkinliklerle oyalanabilir.

Televizyon, bilgisayar, akıllı telefon gibi teknolojik aletleri uyumadan önce kullanmaması gerekir.

Uyku öncesinde en kötü 1 saati çocuğun odasında etkinlikler yaparak geçirebilirsiniz.

Birtakım uyku rutinleri oluşturmalısınız. Süt içirmek, pijama giydirmek, masal anlatmak vb.

Anne ve babanın kendi uyku düzenine dikkat etmesi gerekmektedir.

*Özellikle 0-2 yaş döneminde anneyle güvenli bağlanma geliştirmeyen çocukların 3-6 yaş diliminde tek başına yatmakta zorlandıkları görülmektedir.

 

Altını Islatma- Dışkı Kaçırma (Tuvalet Eğitimi)

Çocuklar genellikle 2-3 yaşlarına kadar altlarını ıslatırlar. Gündüz bu durum daha kontrol altındayken, geceleri bu süreç biraz daha zordur. 4 yaşından sonra alt ıslatma devam ediyorsa Enuresis (Altını ıslatma) sorunundan söz edilebilir.

Çocuğun yürümesi, koşması, yemek yemesi gibi tuvalet eğitimi de çocuktan beklenen gelişimsel bir görevdir. Çocuğun tuvalet eğitimini ne zaman alması gerektiği ailelerin emin olamadığı bir sorudur. Çocuklar 24-36 ay arasında bu beceriyi kazanırlar. Fakat tuvalet eğitimi kazanmak sinir sisteminin ve mesane kaslarının gelişimi ile ilgilidir. Bu gelişim bazı çocuklarda geç olabilir. Çocuğa idrar kaçırma tanısı konulabilmesi için, bu sorunun 3 aydır devam ediyor olması gereklidir.

Neler Yapılabilir?

Uyumadan önce su, kafein, tuzlu yiyecekler tüketmemeli.

Geceleri arada çocuk uyandırılıp tuvalete götürülmeli.

Çocuğa kızılmamalı, şiddet uygulanmamalı.

Büyümenin olumlu yönleri üzerinde çocuk ile konuşulabilir. “Sen de yakında benim gibi çişini tuvalete yapabilirsin.” denebilir.

Tuvalet konusunda hikâye kitapları alınıp okunabilir.

Çocuğun Tuvalet Eğitimine Hazır Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Tuvaletini düzenli olarak yapma, yaptığını belli etme ve yüzünde kızarmalar oluşuyorsa,

Tuvaletini yaptıktan sonra rahatsız oluyorsa,

Basit yönergeleri anlayıp, yerine getirebiliyorsa,

Gün içerisinde en az 2 saat altı kuru kalıyorsa

Basit işleri (pantolonunu, eteğini indirebilme) kendi başına yapabiliyorsa

Bu maddeler ve benzer belirtiler varsa çocuk tuvalet eğitimine hazır demektir.

*Kardeş doğumu, taşınma durumları gibi çocuğun yaşantısını etkileyecek herhangi bir olay olmuşsa tuvalet eğitimi konusunda ısrarcı olunmamalı, tuvalet eğitimi ertelenmelidir. Tuvalet eğitimi sürecinde sabırlı olunmalıdır.

Çocuklarla konuşarak, sözlerimizle belki bazı davranışları onlara kazandıramıyoruz. Fakat unutulmamalıdır ki her davranışımız onların zihnine bir ilmek gibi işlenir. Bu açıdan onlara örnek olup, rol model teşkil edecek davranışlarda bulunmalıyız. Sözlerimizle bir şeyleri değiştiremiyorsak bir de davranışlarımızla denemeye çalışalım.

Yazımın bu haftaki kısmını güzel bir sözle sonlandırmak istiyorum.

“Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler ama onların davranışlarını benimsemede ve taklit etmede kusursuzdurlar.” James Baldwin.

Gelecek hafta çocukluk döneminde görülen diğer problemlerden devam edeceğiz.

Özge Ertek

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu