İlahiyatYazılar

İmtihan Ahlakı

İnsanların ve toplumların zor zamanları vardı. Lakin bugün insanlık ve dünya zor bir zamandan geçiyor. Tüm dünyaya yayılan salgın bir hastalık, alışageldiğimiz tüm dengelerimizi yerinden oynattı. İlahi bir ikaz mıdır? bilemem, tartışamam da. Zira cevabı Allah’ta olan soruları tartışmayı da çok haddime görmem. Ben bana düşen tarafına bakmışımdır her daim.

Bu sorunun cevabının bize düşen tarafları var elbet. Zor zamanların imtihanını iyi okumak. Bir imtihan sürecinde olduğumuzu kabul edeceksek ferdi olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek gerekir diye düşünenlerdenim. Olmayan sabredecek, olan infak edecek. Örselediğimiz tüm kavramları şapkadan çıkartıp önümüze tekrar koyacağız.

İnfak: Allah’ın kitapta sıkça bahsettiği bir meseledir infak. Mal sahibinin Allah yolunda harcaması. Allah’ın belki de tavsiyeleri arasında en değerlilerindendir. Pandemi süreci hepimize “mülkün sahibinin Allah olduğunu (Malik el-Mülk)” hatırlatmıştır umarım. Şimdi Allah’a ait olandan verme vakti. Şimdi muhtaç olana yardım elini uzatma vakti. Bu süreçte elinde gücü olanın en büyük imtihanı infaktır.

İnziva: Şimdilerin izolasyon dediği şeyin karşılığı sanırım inziva gibi bir şey.Bu süreçte hem salgından uzak durmak hem de sürecin kısa zamanda atlatılmasını sağlamak için elimizdeki en büyük güç inziva. Salgın döneminin Ramazan ayına denk gelmesini bu noktada bir nimet olarak görüyorum. Belki de uzun zamandır açmadığımız Kur’an’ı Kerim ile haşır neşir olmamız için bize bir fırsattır ya da kendimizi dinlemek, dış dünyanın hengamesinden biraz olsun soyutlanıp ruhumuzda sakladıklarımızı dinlemek için bir fırsat olabilir.

İmkân: Tıpkı mülkün sahibinin Allah olması gibi imkânları yaratan da Allah’tır. Şimdilerde görüyoruz ki Allah dilemediği sürece elimizde olan hiçbir gücün bizi yeryüzüne muktedir kılmaya imkânı yok. O imkânı yaratana da dua etmekten başka elimizde bir şey yok.

Niyaz: Son zamanlarda en çok bu kavram üzerinde düşünüyorum. Çünkü insanoğlu ne zaman çaresiz kalsa kendine bir sığınak, bir liman olarak ilahi bir güç arar. İslam alimlerinin ekseri çoğunluğu bunun fıtrat gereği olduğunu söylerler. İspanya’da Müslüman olmayan doktorlar “Müslümanların Allah’ına” dua ediyorlar. ABD’de billboardlara Son Peygamber Hz. Muhammed’in “Bir ülkede salgın hastalık duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde salgın varsa oradan ayrılmayın” hadisi asılıyor. Olmaz denen ne varsa oluyor. Dünya tüm tuşlara basarak bölüm geçmeye çalışan bir oyuncu misali. Ancak bu meselenin arkasında yatan en büyük güç niyaz, yani dua. Bugün tekrar anlıyoruz ki dünyanın hengamesinden fark edemediğimiz gücün mutlak sahibi Allah.

Erdem ve Ahlak: Bu kavram süreç hakkında en önemsediğim kavram diyebilirim. Müslüman vicdan sahibi bir insandır. Bir büyüğümün nasihatidir: “Namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farzdır”derdi. Müslümanın en büyük duruşu ahlaktır. Nitekim Hz. Muhammed bir hadisinde“ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim”buyurmaktadır. Bu bağlamda içerisinde bulunduğumuz süreç tam anlamıyla bir ahlak imtihanıdır. Erdem imtihanıdır. Erdemli olmak taş atana gül atmaktır. Yaşadığımız zor günlerde tüm Müslümanlar fert fert ahlakını ve erdemini ortaya koymak durumundadır.

Sabır: Yüce Allah kitabında birçok yerde zorluklar karşısında müminlere sabrı ve hakka tevekkülü tavsiye eder. İslam dininin en ehemmiyet verdiği meselelerden biri de sabırdır. Peygamber (a.s)’ın hayatına bakıldığı zaman her anı sabırla geçen bir ömür görülecektir. Bugün yaşadığımız şeyler hiç kolay değildir. Lakin sabrın ehemmiyeti de bugünlerde ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple Müslümanlara ve dahi dünyaya bugün düşen en büyük şey sabırdır. Tevekkül içerisinde bir sabır.

Sonuç olarak bu pandemi süreci Müslümanlar için bir imtihan dönemi olarak sayılacaksa, yukarıda zikrettiğimiz başlıklar altında sayılmalıdır. Müslüman toplumlar sorumluluklarının ve zor zamanların ardından gelecek hasadın hesabını bu tefekkürle yapmalıdırlar. Tefekkür kula verilmiş en büyük nimet ise, bu zamanların farzı da tefekkürdür diyerek, bu samimi duygularla yazımı sonlandırırken; yayın hayatına yeni başlayan Biplatform oluşumunun hayırlara vesile olmasını diliyor ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bizlerin de naçizane elimize kalem (klavye) alacağı bu platformda birçok konuyu sizlere ilgi çekecek seviyede sunmak gibi bir gaye içerisinde olacağız. İlk yazımızın daha iç açıcı olmasını temenni ederdim lakin bu süreçte ihtiyacımız olan bu meseleye değinmek istedim.

Yazar : Yakup KAYA

Bir Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu