PsikolojiToplumYazılar

Sürü Psikolojisi

 

 

‘’En çok satın alınan ürünler!’’

‘’En çok oy alan yemekler!’’

‘’En çok indirilen oyunlar!’’

‘’Bu restoran az önce 8 kişi tarafından rezervasyon aldı.!’’

Hepimize aşina olan bu cümleler hayatımızın her alanını şekillendirir.

Sürü psikolojisi, ‘’İnsanların çoğu doğru düşünüyordur.’’ diye bir doğru olduğuna inanmaktır. Mantıksal akıl yürütmenin önüne geçen, çoğunluğun gücüne inanmaktır. ‘’Onca kişi onu düşünüyorsa, vardır bir bildikleri’’ demektir. Sürü psikolojisinde karar verme sürecinde kişinin bilişsel önyargılarının yanında mensubu olduğu grubun yaklaşımları etkilidir. İnsanlar toplumun çoğunluğunu oluşturan gruplar tarafından kabul edilmek gibi doğal bir arzuya sahiptir. Sürü psikolojisi de bu gruplara üye olmanın doğal bir sonucu olmuştur. Yalnızlık insanın en temel korkularından biridir. Dışlanma korkusuyla insanlar topluluğa uymayı güvenli bulurlar. İnsanlar karar vermekte zorlandığı anda herkesin yaptığını yapmaya yönelir.

Halk arasında negatif bir kavram olarak kullanılsa da sürü psikolojisi; ekonomiden insan davranışına, eğitim hayatınızdan tutun bineceğiniz arabaya, takacağınız çantanın modeline kadar her anlamda sürekli toplumun birbirini takip etmesidir.

Sürü psikolojisi terimi bilinçli olarak ilk kez 1845 yılında Kuzey Amerikalı aktör Dan Rice tarafından kullanılmıştır. Bando arabasıyla palyaço kılığına giren Rice, o yılın başkanlık seçimleri boyunca herkesin olduğu yere gelin manasında ‘’sürüye katılın’’ ifadesini kullanmıştır. Böylece reklamını yaptığı başkanın seçimi kazanmasında etkili olmuştur. Çünkü popüler olan görüşün yanında yer almak insanlık tarihi boyunca görülür. İngilizceye ‘’Bandwagon Effect’’ (Bando Arabası Etkisi) olarak girmiş ve sürü psikolojisi anlamında kullanılmıştır.

Politikada etkisi ‘’Sürüden ayrılanı kurt kapar!’’ ifadesiyle de aslında sürüden ayrılan otoriteye ve iktidara başkaldırmış anlamlarına gelir.

Sürü psikolojisi deyince aklımıza ilk gelen koyunlar olur. Oysaki sürü psikolojisine en yatkın tür sosyal bir canlı olan insandır. Hayvan davranışları 19. Yüzyıldan bu yana psikoloji ve sosyoloji alanlarının üzerinde durduğu bilim dalı haline gelmiştir. Çünkü hayvan davranışları insan davranışları gibi kalıtım ve çevrenin etkisiyle belirli uyarılara karşı fiziksel tepki oluşturur.

Koyunlar neden sürü psikolojisindedir?

Koyunların biraya gelme güdüleri oldukça gelişmiştir. ‘’Sürüden ayrılanı kurt kapar!’’ ifadesi gerçek anlamıyla tam olarak buradadır. Çünkü koyunlar, yırtıcı hayvanlara karşı hayatta kalma ve güvenlik korkusu yaşarlar. Ayrıca koyunların görüş açıları oldukça kısıtlıdır. Renkleri görebilme kabiliyetleri olsa da göz merceklerinin eğriliğini değiştirerek çeşitli uzaklıklara uyarılmasını sağlayamazlar, derinliği fark edemezler ve bu nedenle uzak mesafelerdeki nesneleri görmek için başlarını kaldırmaları gerekir. Göz teması koyunlardaki iletişimin önemli bir parçasıdır. Her koyun bir diğerinin konumunu kontrol etmek için başını sağa sola sallar. Koyunların otlamaları boyunca bir sürü halinde birbirini gözleme ve eşgüdümlerinin asıl sebepleri bunlar olmuştur.

İnsanlar neden sürü psikolojisindedir?

Sosyal medya arayıcılığıyla içerik paylaşımı son dönemde oldukça yaygındır. Kitlesel olarak beğenilme ya da paylaşılma durumları içeriğin yaygınlığını arttırır. Sosyal psikoloji alanında sürü psikolojisiyle ilgili birçok deneyler yapılmıştır. Bunlardan biri Musiclab deneyidir. Matthew Solgonid, 2006 yılında müzik parçalarının indirip, dinlenebildiği bir müzik sitesi kurmuştur. 2 grup katılımcıyla sosyal deneyini gerçekleştirmiştir. Katılımcılardan beğendikleri müzikleri indirmeleri isteniyor.

  1. grup katılımcılara sadece müzik parçaları gösteriliyor.
  2. grup katılımcılara ise daha önce müzik parçalarının altında kaç kez tıklanıp indirildikleri rakamlar gösteriliyor.

Bu sosyal deneyin sonunda: 1. grup katılımcılar kendi beğendikleri parçaları indirirmiştir. 2. Grup katılımcılar ise kendi zevklerine uygun şarkıları değil; en çok indirilen şarkılara yoğunlaşmıştır. Burada çıkan sürü psikolojisi sonucu bireylerin popüler zevkleri takip etme arzusuyla kişisel zevklerin bir kenara bırakılmasıdır.

Günlük dilde sürü psikolojisi genellikle küçümsenerek kullanılan bir kavramdır. Zeki insanların veya eğitim seviyelerinin yüksek olduğu insanların bu tür hatalar yapmayacağı kabul edilir. Lakin bu kavramın zekayla veya eğitimle ilgisi yoktur. Sürü zekası merkezi olmayan bir kontrolle doğal veya yapay şekilde oluşan bir toplu davranış biçimidir.

Karşınızda biri esnerken sizde esnersiniz.

Karşınızda biri iştahla yemek yiyorsa sizin de ağzınız sulanır.

Ayna nöronlar dediğimiz bu davranışlar bir canlıyı herhangi bir hareketi kendisi yaptığında ya da aynı hareketi yapan birini gözlediği durumlarda her ikisinde de ateşlenen nöronlardır. Ayna nöronların etkisi, sürü psikolojisinin anlamlandırılmasında da geçerlidir. Maç izleyen insanların ortak tepkileri, topluluk içerisinde izlendiğinde daha aşırı ve daha taşkınlık hali bu nöronlara atfedilen durumdur. Bu sürü psikolojisini tetikleyen çete davranışıyla insanın bilinçli kişiliği ortadan silinir. Kolektif bir bilinç oluşturur. Geçici ama açık özellikler gösteren kitlesel bir varlık haline dönüşür.

Sürü psikolojisinin enformasyonel sosyal etki dediğimiz diğer insanlardan etkilenmesinin sebebi doğru bilgiye ulaşma istediğinin olmasıdır. Bunun yanında normatif sosyal etkiyle de o grubun normu olduğu için kabullenme ihtiyacı hissetmesinden kaynaklanır. İhtiyacımız olan tek şey kontrol mekanizmamızı olumlu yönde kendi tercihlerimizi yok saymadan koruyabilmek ve bulunduğumuz sosyal grubun bizim düşüncelerimize ne kadar uyumlu olduğunun farkına varmaktır.

 

Ayşe YAZICI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu