TarihYazılar

Sümerce ve Türkçe Münasebeti

 

Türk dili ile uğraşan yahut ilgisi olan herkesin kulak aşinası olduğu bir husus vardır. Bu husus Sümerce ve Türkçenin arasındaki münasebettir. Sümerce ile uğraşan bazı bilim adamları bu dil ile Türkçe ve onunla aynı dil ailesinden olan birkaç dil ile arasında ilgi kurmuşlardır. Bu ilginin sebebi Sümerce ve Türkçe arasındaki ortak kelimelerdir. Osman Nedim Tuna yaptığı çalışmada Türkçe ve Sümerce arasında 168 kelimenin ortak olduğunu tespit etmiştir. Bu kelimeler hem ses özellikleri hem de anlamca birbirinin aynı ya da birbirine çok yakındır. Misal;

Sümerce                                             Eski Türkçe

mae, men (ben)                                  men (ben)

nig (şey)                                             neng (şey)

gud (öküz)                                          ud (öküz)

ud (zaman)                                         öd(zaman)

 

Örtüşen kelimeler arasında ikilemeler de vardır:

Sümerce                                             Eski Türkçe

nigname (her şey)                              neng neme (her şey)

kabkagak (sıvı için kap)                     kap kaçak (kap kacak)

 

Sadece kelime değil birtakım ekler de benzerdir:

-ta eki iki dilde de çıkma durum ekidir: kur-ta (dağdan)

-ra eki iki dilde de yön ekidir: Enlil’ra (Enlil’e)

 

Bunlar gibi pek çok örnek vermek mümkündür. Bu ortaklıkların sebepleri ya köken birliği ya da alışveriş olabilir. Bu durumda kafalarda bazı soru işaretleri oluşur. Sümerler ilk Türkler olabilir mi? Bu düşünceyi doğrulamak ya da yalanlamak için sadece dil bilgisi verileri yeterli değildir. Bunun yanında tarihi, kültürel, antropolojik verilerin de incelenip mukayese edilmesi gereklidir. Eldeki birtakım verilere göre Türkler ile giyim kuşam, kullanılan madenler, kullanılan kelimeler ve belirli ortak motiflerin olduğu görülmektedir. Fakat yine de dil bilgisi bakımından şunlar söylenebilir: Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Önden eklemeli bazı kelimeler de vardır fakat bu kelimeler başka dillerden dilimize geçmiş kelimelerdir. Örneğin nâmert, bîhaber vb. gibi… Öte yandan Sümercede dilin kendi yapısında ön ekler de bulunur. Bu durum aynı dil ailesinden olmadıklarının göstergesi olabilir. Fakat Türkçe ve Sümerce arasında kurulan ilgiler son derece ciddidir. Bu durum kafalarda Türklerin ve Sümerlerin bu alışverişi nasıl ve ne zaman sağladıkları sorusunu oluşturur.

Bazı araştırmacılar Sümerlerin Orta Asya’dan Mezopotamya’ya geldiğini bazıları da ana vatanlarının belirsiz olduğu görüşündeler. İlk görüşü kabul edersek bu durum bizi Türkler ile Sümerlerin Orta Asya’da bir alışverişlerinin olduğu fikrine iter. Bir dili o dönemki dil kelime dağarcığının kısıtlı olmasını da hesaba katarak bu kadar etkilemiş olması Türkçenin hem tahmin ettiğimizden de çok eski hem de çok yeterli bir dil olduğunu gösterir. Öte yandan ikinci görüş kabul edilirse bu durum da Sümerlerin bulunduğu coğrafya olan Mezopotamya’ya Türklerin bilinenin aksine İskitlerden daha önce Anadolu topraklarına gelmiş olduğunu gösterir.

Sonuç itibariyle bu ortak kelimeler bize Türkçenin dünyanın en eski dillerinden biri olduğunu gösterir. Diğer taraftan bir dilin diğer dilleri etkileyecek düzeyde olması hem o dilim daha köklü hem daha yetkin hem de o dili konuşan milletin çevresine ne denli tesir ettiğini de göstermektedir. Bugün farkına varmadan kullandığımız kelimelerin altında koca bir tarih yattığını bilmek gerekir. Keyifli okumalar.

Hilal Yücebaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu