TarihToplumYazılar

Rüyalarda Buluşuruz : Devlet Kurduran Rüyalar!

Rüyalar tarih boyunca insanlar için hep önemli bir haberci olarak görülmüş, bir çok şarkıya esin kaynağı olmuştur. Kimi rüyalarda buluşuruz demiş kimi dün gece seni gördüm rüyamda hayırdır İnşallah… Kim nasıl dile getirirse getirsin rüyalar hayırlara yorulmuş ve şahıslar kadar devletler için de önemli olmuştur öyle ki Krallar saraylarında rüya yorumcuları bulundurmuşlardır.

Şimdi tarihin akışını değiştiren rüyalara bir bakalım ve bilinen en eski rüyalardan biri ile başlayalım.

Mısır hükümdarı Firavun rüyasında dinlenmek için Nil nehri kenarına inmiş ansızın sudan yedi tane semiz inek çıkmış hemen ardından yedi cılız inek çıkmış ve cılız inekler besili ineklere saldırarak bir çırpıda besili inekleri yemişler. Hükümdar dehşetle uyanmış Kralın bu acayip rüyasına kimse yorum getirememiş. Tam bu sırada Hz. Yusuf un zindan arkadaşı olan hizmetçi ortaya atılmış

-efendim beni Yusuf un yanına gönderiniz rüyanızı en iyi onun tabir edeceğini sanıyorum demiş.

Hükümdar teklifi kabul etmiş Hz. Yusuf rüyayı şöyle yorumlamış:

“tam 7 yıl bolluk içinde yaşayacaksınız tedbir alarak ürünün büyük kısmını saklayın çünkü bolluk senesinden sonra korkunç kıtlık yılları gelecek bu durum tam 7 sene sürecek böylece bu kıtlık yıllarında sakladığınız buğdayları yiyerek perişan olmazsınız.” demiş ve bu rüya yorumu ile Mısır kıtlık çekmekten kurtulmuştur.

Bu rüya bir yana bir de devletlere kutsiyet kazandırmada da rüyalar aracı olmuştur desem yok artık dermişiniz? Devletler kurulurken hükümdarlarının ya da şeyhlerin rüyaları halka anlatılması ve bu rüyaların dilden dile dolaşarak efsane haline gelmesi halkın devlete bağlılığını arttırmıştır da desem… haydi bakalım!

Mesela anonim Selçuknamade yer alan bir kayda göre Selçukluların ünlü hakanı Tuğrul Bey h.429/m.1038 yılında bir ordu hazırlayıp Nişabur üstüne yürümüş, ordu şehri yağmalamak istemiş fakat bunu için halifeden korkmuştur. Bundan başka Tuğrul Bey de” şimdi ramazanda bulunuyoruz, bu ay geçsin sonra yağmalayalım demiş. O gece Ebubekir Sıddık’ı düşünde görmüş o demiş ki sen Ramazan atına bu derece hürmet gösterdin Allah ta senin çocuklarını kıyamete kadar aziz edecektir” şeklinde kaydedilmiştir.

Rüyalar İslam öncesi ve sonrası dönemde aynı öneme sahiptir öyle ki mitolojik dönem Türk düşüncesinde ağaç kutsal kabul edilmiş ve Tanrı ya ulaşmanın yolu olarak görülmüştür. Çünkü ağaçların başları insan gözüyle görülemeyecek şekilde göğe doğru uzanmakta ve gökte olduğu farz edilen ve bir ışık aleminden ibaret olan cennete ulaşmaktadır. Eski Türk mitolojisinde tanrıya ulaşmada vasıta kılınan ağaç İslam döneminde de Saltanat sembolü olarak yorumlanmıştır. Buyurun bakalım!

Selçuklu Sultanı Selçuk beyin babası Dukak göbeğinden üç ağacın çıktığını, her tarafı saran dallarının göklere yükseldiğini görmüş ve bunu üzerine Korkut Ata da kendisine ve evlatlarına cihan padişahlığı müjdelendiğini söyleyerek rüyasını yorumlamıştır.

Gazneliler’in kurucusu Mahmut Gazvenin babası Sebüktigin oğlu doğmadan bir saat evvel rüyasında kendi evindeki bir ateşlikten bir ağaç çıkarak bütün dünya ya gölge saldığını görmüş ve bir tabirci bunu onun fatih bir oğlu olacağı tarzında tefsir etmiş.ve hepinizin bildiği gibi Hindistan’a 17 sefer düzenleyen Mahmut gittiği her seferden başarı ile dönmüş Hindistan da İslamiyet’in yayılmasına öncülük etmiştir.

Ve şimdi de rüyadan devlete hatta bir cihan imparatorluğuna dönüşecek olan Osmanlı Devleti’ne bakalım…

Osman Gazinin babası Ertuğrul Gazi, oğlu Osman doğmadan önce bir gece rüyasında ocağında bir suyun kaynayıp gittikçe çoğaldığını, büyük bir deniz haline gelerek bütün yeryüzünü doldurduğunu görmüş. Uyanınca gördüğü rüyayı arif bir kimseye anlatmış ve rüyasını tabir etmesini istemiş. Oda Ertuğrul Gaziye “Bir çocuğun olacak o ve soyu bütün yeryüzünün büyük kısmına hükmedecekler.” demiş birkaç gün sonra da Osman Gazi dünya ya gelmiştir. Ve bu rüya birçok yerde kayıtlara geçmiştir.

Ve son olarak belki de hepimizin en iyi bildiği rüya ya gelelim…

Kurucumuz Osman Gazi bir gece rüyasında Şeyh Edebalı’nın koynundan bir ayın doğup kendi koynuna girdiğini ve göbeğinden çıkan bir ağacın bütün dünyayı kapladığını görüp uyanınca rüyasını hemen Şeyh Edebalı’ya anlatmış. Bölgenin saygıdeğer din adamları ve Şeyh Edebalı rüyayı “Oğul sana müjdeler olsun yüce Allah sana ve nesline padişahlık verdi kutlu olsun.” diye yorumlamış.

Tüm bu rüyalar gerçekten görülmüş mü yoksa devletlere kutsiyet kazandırmak amacı ile anlatılıp dilden dile günümüze kadar gelmiş mi orası hala bilinmez ama biliyoruz ki Osman Gazi’nin bu rüyası ardından tüm dünyaya adını duyurmuş üç kıtada hakimiyet kurup adaleti ve hoşgörüsü ile örnek alınmış bir devlet var olmuştur.

Sonuç olarak rüyalar asırlardır haberci olarak kabul edilmiştir. Siz siz olun gördüğünüz rüyaları hafife almayın.

Hepinize hayırlara çıkacak tatlı rüyalar dilerim sevgiyle…

 

Mehtap Akdeniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu