Soru-CevapTarih

Gemileri Karadan Yürüten İlk Kişi Fatih Sultan Mehmet mi?

 

Geçtiğimiz günlerde her ne kadar olağanüstü günlerden geçsekte İstanbul’un fethini yine coşkuyla andık. Dünya tarihinde önemli bir yeri olan hatta bizim için yeni bir çağın başlangıcı sayılan bu büyük kuşatmayı anarken her zaman Fatih’in büyük dehasından bahsederiz. Surları yıkmak için yapılan devasa toplar, boğazı kontrol etmek için yapılan hisar ve kuşatma için kullanılan sıra dışı taktikler. Bu taktikler arasında da en çok konuşulanı Osmanlı donanmasının İstanbul Boğazı’ndan karaya alınıp Kasımpaşa’dan Haliç’e indirilmesi olayıdır. Kuşatmanın seyrini değiştiren hem psikolojik olarak düşmanı yıpratan hem de cepheleri genişleterek Konstantinopolis’in savunmasını daha da zayıflatan bu hamle için o güne kadar eşi benzeri görülmemiş bir hadise olarak bahsedilir. Fatih’in bu hamleyi o anda pratik bir çözüm olarak mı düşündüğü yoksa daha önceden B, C planları arasına mı aldığı bile tartışmalıyken benzer hamlelerin daha önce farklı coğrafyalarda yapıldığına dair anlatılar da tarihi kaynaklarda yer almaktadır. Bunlardan ilki son yıllarda dizisiyle de dikkatleri üzerine çeken efsanevi Viking kralı Ragnar Lothbrok’un Paris saldırısı sırasında Siene nehrini aşamayınca gemilerini karadan yürüterek Paris’e yakın bir noktaya indirdiği iddiası. İddia diyorum çünkü her ne kadar History Channel kaynaklı dizide de işlenmiş olsa da net bir tarihi kaynağa ben rastlayamadım. Ancak bir olayın söylentisinin bile oluşmasının en azından fikir olarak ortaya atıldığına inananlardanım. Konu İstanbul ve kuşatma olunca karadan yürütme meselesi de sürekli tekrarlanıyor. Avarlar ve Slavların yaptıkları 626 İstanbul kuşatmasında aynı taktiğin uygulandığı ancak başarısız olduğu, yine Rusların Novgorod Knezi Oleg döneminde İstanbul’a yaptıkları saldırıda aynı Fatih gibi zinciri aşamayarak haliç sırtlarından gemileri geçirdikleri söylenir. Bu konularda da belirli bir kaynak ismi veremiyorum çünkü dediğim gibi hepsi birer efsane olarak kalıyor ancak başka bir Türk beyinin Fatih’ten 116 yıl önce bu stratejiyi başarıyla uyguladığına dair en azından elimizde bir kaynak var. Enveri’nin Düsturname adlı eserinde Aydınoğlu Umur Bey’in 1337 Mora Seferi’nde Germe Hisarı’ndan gemileri İnebahtı tarafına naklettiği, oradan da İstanbul’a yönelerek müttefiki Bizans filosuyla buluştuğu bahsedilir. Bir başka kaynaklı olay fetihten yaklaşık yüz yıl sonra. 1550 yılında Cerbe Adası’nda Haçlı filosunun kuşatmasına çok az bir filoyla yakalanan Turgut Reis önce saldırıyı püskürtmüş, ardından da gemilerini kızaklar üzerinde adanın diğer tarafına indirerek kuşatmayı yarmayı başarmıştır.

Görüldüğü üzere çeşitli durumlarda filoları karadan yürütme fikri yüzyıllardır düşünülen hatta denenen bir strateji. En azından 116 yıl önce başka bir Türk Bey’i tarafından başarıyla uygulanabilmiş. Bu mesele elbette ki ne Fatih’in ne de dehasının büyüklüğüne zerre kadar gölge düşürmez. Ancak tarihçilerin kutbu Halil İnalcık hocamızın şu sözünü de asla ihmal etmemek gerekir. “Türk tarihçilerine bir öneride bulunmam gerekirse daima belgelere sadık kalın. Eğer hakikati ortaya çıkarırsanız bu daima bizim lehimizedir; çünkü bugüne değin tarihimiz hakkında yazılanların çoğu ya yalandır ya çarpıtmadır. Eğer mübalağa yaparsanız, kendinizi kabul ettiremezsiniz, sizi ciddiye almazlar.”

Alperen Köse

Bir Yorum

  1. Tarihe fetihten 300 sonra eklenmiş bir tevatüre sarılmak fethi sadece masallastirir. Gerek yok bunlara.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu