GündemYazılar

Mavi Işık

 

Dünyada her 20 dakikada, bir çocuğun etkilendiğini söylesem ve bu girizgâh ile şöyle bir farkındalık yaratıp bu oranın her 59 çocuktan birine denk geldiğini belirtsem sizde bir farkındalık oluşturabilir miyim acaba?

Mesela erkek çocuklardaki yaygınlığın kız çocuklarına oranla 4 kat daha fazla olduğunu ve her 48 erkekten çocuktan biri ile 220 kız çocuktan birini etkiliyorsa biraz daha dikkatinizi çeker mi?

Einstein, Mozart, Van Gogh desem?

Peki 2 Nisan?

Cevap mı?

Acele etmeyin!

Doğuştan gelen veya yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluk. Bu tanımı birçok alanda sağlık makaleleri, dergileri ve internetten araştırdığınızda bu şekilde bulabilirsiniz ama biz biraz farklı bakalım mı? Bakış açımızı değiştirelim! Yaşadıkları duyguları ve davranışlarından bahsedelim.

Hep beraber düşünelim. Bir alışveriş merkezine girdik. X-ray cihazından geçerken duyduğumuz “bip” sesi, orta katta bulunan restorandan gelen yemek kokusu, güzel bir topuklu ayakkabı sesi, giyim mağazasından gelen post cihazı sesi, farklı renklerdeki reklam tabelaları ve ışıklandırmalar, arabasında ağlayan bebek ve büyük bir kalabalık. İşte tüm bunları en ince ayrıntısına kadar algılayan bir beyin ve bu konuda hassasiyeti olan biz! Ne yaparsınız?

Cevabı buldunuz değil mi? Hayır Otistik değil. Otizmli birey ya da bilimin kulağımıza fısıldadığı tanım.

Otizm spektrum bozukluğu! Ülkemizde 0-18 yaş arasında 352.000, toplamda ise 1.142. 586 otizmli olduğu tahmin ediliyor.

Peki yapmamız gerekenler neler? Bunlara değinelim!

Eğer birey;

* Göz teması kurmuyorsa

* Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa

* Taklit etmiyorsa

* Oyuncaklar ile amacına uygun oynamıyorsa

* Konuşmada akranlarından geri kalmışsa

* Ellerini ve diğer uzuvlarını anlamsız hareket ettiriyorsa

* Bazı eşyaları döndürüyorsa

Vakit kaybetmeden bir çocuk nöroloğuna veya çocuk psikiyatristi bulunan bir hastaneye başvurmak atılması gereken en önemli adım. Otizm nedir nasıl anlaşılır? Her otizm tanısı almış birey birbirine davranış olarak benzer mi? gibi soruların cevabı hep vardır. Türkiye’deki öncü otizm vakıflarının bu konu ile ilgili yayınladıkları farkındalık videolarına rahatlıkla sosyal medyadan ulaşabilirsiniz.

Konumuza geri dönelim!

Unutulmaması gereken bir diğer konu ise yukarıdaki belirtilerin çocuklarımızın sosyal iletişim, sosyal etkileşim alanlarında anlamlı ölçüde yetersizlik göstermesine yol açmasıdır. Bu kriterlere uyan çocuklara, uzman bir ruh sağlığı doktoru tarafında kapsamlı bir zihinsel değerlendirme yapılır.

Peki sırada ne var?

Bulunduğunuz il veya ilçedeki rehberlik araştırma merkezleri sizlere tüm desteği ve bilgi akışını sağlayacaklar ve aile olarak sizi bekleyen zorluklar, bunlar ile nasıl mücadele edeceğiniz konusunda yardımcı olacaklardır. Özel bir çocuğunuz olduğunu kabullenmek uzun, zorlu ve engebeli bir zaman dilimini kapsar. O yüzden mutlaka güvenilir kaynaklardan ve uzmanlardan bilgi harmanlaması yapın.

İyi ki özel eğitim var!

Yapılacak eğitim sıralamalarının en başında özel eğitim gelmektedir. Çünkü çocuğunuzun eğitim hayatını sürdürebilmesi için 0-36 ay arası erken çocukluk döneminde ilk eğitimini alması oldukça önemlidir. Eğitim alacağınız kurumun eğitmenlerinin ülkemizde “ABA” eğitimi olarak bilinen “Uygulamalı Davranış Analizi” ile eğitim verme konusunda yetişmiş ve deneyimli olduklarından emin olmak için iyi bir araştırma yapabilirsiniz. Bu eğitim maliyetinin belirli bir kısmı devletimiz tarafından karşılanmaktadır.

Uzmanlar tarafından özel çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu tüm eğitimler sizinle paylaşılacak ve sıralaması yapılacaktır.

Duyusal Bütünleştirme Terapisi

Müzik Terapisi

Sanat Terapisi

Drama Terapisi Bunlardan sadece birkaçı.

Son olarak sizlerle paylaşmak istediğim eğitim ve sosyal etkileşim eğitimi. Yani spor!

Ülkemizde yaklaşık olarak son 15-20 yılda otizmli bireylerin gelişimine büyük katkı sağlayan spor eğitimidir. 4 yaş ve sonrası için temel spor becerileri, sosyalleşme aktiviteleri, bireyin ihtiyaç duyduğu tüm fiziksel antrenmanlar bireyin gelişimine katkı sağlar. Otizmli bireylere spor eğitimi verilen kurumlarda öncelikle ön test denilen spor değerlendirilmesi yapılmalıdır. Özel bireyin ihtiyaç duyduğu spor etkinlikleri ile branşlamalar yapılacak ve el göz koordinasyonundan vücut koordinasyonuna kadar tüm spor aktiviteleri belirli bir plan üzerinde sürdürülecektir.

Aslında tüm spor aktivitelerinin en önemli amacı bireyi sosyal hayata adapte edebilmektir. Bizlerin amacı onları birer makineye dönüştürmek değil farklı makineleri çalıştıran eller olabilmeyi sağlamaktır. Rutine bağımlı olan değil, programlı ve rutini dışında yaşayabilen birer birey haline getirmektir. Renkleri, rakamları, harfleri, spor ile kolaylıkla öğrenebilirler. Ayakkabı bağlamak, kıyafet giyebilmek, bağımsız etkinlik başlatabilmelerini sağlamak en önemli kazanımlar arasındadır. İlerleyen zamanlarda masa tenisi, yüzme, atletizm gibi branşlarda şampiyonluklar kazanmaları güzel olmaz mı? Belirli aşamayı geçen özel çocuklarımıza her otizm spor kulübü lisans çıkartarak onlara müsabaka bilinci verebilmekte ve sosyal hayata bu şekilde adapte edebilmektedir.

Otizm ile alakalı genel bir bilgi paylaşımı yapmayı ihmal etmemeliyiz. 2008 yılından itibaren Birleşmiş Milletler tarafından bütün dünyada 2 Nisan tarihi Dünya Otizm Farkındalık Günü ve Nisan ayı Otizm Farkındalık Ayı olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde otizme farkındalık için ABD’de Autism Speaks tarafından başlatılan ve bütün dünyada ilgi gören Mavi Işık Yak kampanyası (Light It Up Blue) ülkemizde de otizmin rengi olarak ilgi görmüştür.

O yüzden sende bir farkındalık yarat.

Otizme MAVİ IŞIK YAK!

Samet Dinçel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu