Bilim-TeknolojiYazılar

Geçmişten Günümüze Matematik-III

İslam Dünya’sındaki Matematikçiler

Matematiğin geçmişinin Avrupa ile sınırlı olmadığını önceki yazılarımızdan biliyoruz. Çin, Hindistan ve diğer Ortadoğu ülkelerinin her biri, genel anlamda zengin bir konu içeriğine sahiptir ve matematik bilgi akışı barındırmaktadır. Avrupa Karanlık Çağı yaşadığı dönemde, İslam Dünyası Altın Çağını yaşamaktaydı. İslam’ın Altın Çağı, matematik yönünden çok önemli gelişmelere sahne olmuştur.

Tanrının yarattığı dünyanın işleyişinin sorgulanmasının günah sayıldığı Orta Çağ Avrupa’sında hüküm süren düşüncelerin aksine, İslam dininin kendisi özellikle bilim fikrine açıktı. Bu haftaki yazımızda İslam Dünya’sında bilime katkıda bulunmuş bilginlerimizden El-Harezmi, Sabit bin Kurra, El-Biruni ve Ömer Hayyam’ın hayatlarından kesitler sunacağız.

El-Harezmi (780-850)

El-Harezmi matematik, gökbilim, coğrafya ve algoritma alanlarında çalışmış Fars bilim insanıdır. Matematik alanında yaptığı ciddi çalışmalarıyla tarihinin en iyi bilim adamı olduğunu söyleyebiliriz. Hint rakamları üzerine çalışmalar yaparak 12. yüzyılda Avrupa’ya rakamları tanıttığı için on rakamdan oluşan rakamlama sistemine Hint-Arap rakamları denmiştir. Birçok ilkler El-Harezmî’ye aittir. Doğrusal ve ikinci dereceden denklemlerin ilk sistematik çözümünü sunmuştur. Ayrıca sıfır rakamını (0) ve “x” bilinmeyenini kullanan ilk kişidir. Bu çalışmalarının ötesinde matematiğin bir dalı olan “cebiri” kurmayı başardığı için “Cebirin Babası” olarak anılmaktadır. Dikkati çeken ise cebir alanındaki ciddi çalışmaları 16. yüzyıla kadar Avrupa üniversitelerinde temel ders kitabı olarak kullanılmaya yetecek düzeye sahip olmasıdır.

Sabit bin Kurra (821-901)

Çocukluğu ve gençliği Harran’da kuyumculuk mesleği ile geçen Sabit bin Kurra felsefeye merak salmıştır. Alışılmışın dışındaki düşünceleri sebebiyle mahkûm edilmek istenmiştir. Mahkumiyetten kaçarak Bağdat’a gitmiş ve sarayın gözlemevinde görevli bilginler arasına girerek tamamen bilime yönelmiştir. Böylece Sabit bin Kurra’nın bilim yolculuğu başlamıştır.

Matematiğin bir kolu olan “kalkülüs’ün” (analiz) keşfini yapmıştır. Yaptığı en önemli matematiksel çalışmalardan biri de paraboller üzerinde çalışırken integral analiz keşfine giden yolu bulmasıdır. Ayrıca diferansiyel hesabını Newton’dan önce keşfettiği de söylenmektedir. Sabit bin Kurra hakkında ilgi çeken başka bilgi de o yıllarda dünyanın çapını ve iki meridyen arasındaki uzaklığı doğru hesaplayan ilk bilgin olmasıdır. Sabir bin Kurra’nın eserleri 12. yüzyılda batı dillerine çevrilerek, yaptığı çalışmalar Avrupa’ya aktarılmıştır.

El-Biruni (973-1048)

Orta Asya’da tarihi bir bölge olan Harezm’de doğan El-Biruni Arifoğulları hanedanının himayesine alınarak sarayda matematik ve astroloji eğitimleri almıştır. Eğitimi döneminde daha 17 yaşındayken ilk kitabını yazmıştır. El-Biruni’nin eserlerinin sayısı yüz seksen civarındadır. Yetmiş adet astronomi ve yirmi adet de matematik üzerine eserleri bulunmaktadır. Ancak bu eserlerinden sadece yirmi yedisinin günümüze kadar gelmiş olması üzücüdür.

Bir anlatıya göre; 1017’de Gazneli Mahmut, Harezm’i zapt ettiğinden, Biruni’de Gazne şehrine gelerek Gaznelilerin himayesine girmiştir. Gazne’de El-Biruni astroloji üzerine yaptığı en iyi çalışmayı Gazneli Mahmut’un oğlu Mesut’a ithafen yazmış ve Sultan Mesut’ta bunun üzerine Biruni’ye bir fil yükü gümüş hediye etmiştir. Karşılığında Biruni “Bu armağan beni baştan çıkarır, bilimden uzaklaştırır.” diyerek hediyeyi geri çevirmiştir. Birun’nin bilime olan bu tutkusu sayesinde yaşadığı yüzyılın en iyi matematikçisi olmuştur. Matematiğe en iyi katkısı, trigonometrik fonksiyonlarda yarı çapın bir birim olarak kabul edilmesini önererek sekant, kosekant ve kotanjant fonksiyonlarını keşfetmiş olmasıdır.

Astronomi ve coğrafya ölçümleri için birçok alet geliştiren Biruni, Newton’dan 700 sene önce, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü doğrulayarak yerçekimi kuramı üzerine ilk fikirleri ileri sürmüştür. Ayrıca Galileo’dan 600 sene önce dünyanın döndüğü fikrini de savunmuştur.

1974 yılında The Unesco Courier dergisinin çıkardığı sayıda El-Biruni’yi Avrupa’ya “Bin yıl önce Orta Asya’da yaşamış evrensel deha” olarak tanıtmıştır. El- Biruni yalnızca döneminin değil modern matematiğe katkılarıyla önemli bir bilgin olduğunun farkına varmış oluyoruz.

Ömer Hayyam (1048-1122)

İran’lı şair, filozof, matematikçi, astronomdur. Ömer Hayyam Batı’da en fazla hayranlık duyulan şair ve en tanınmış alimlerinden biridir. Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok ötesinde olan Ömer Hayyam üçüncü dereceden bilinmeyen denklemlerle ilgili yazdığı eserinde bilinmeyen rakamın yerine Arapçada “şey” anlamına gelen kelimeyi kullanmış, İspanyolcaya “Xay” olarak çevrilmiş ve zamanla “x” olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Binom açılımını ilk kullanan kişidir. Ayrıca okullarda Pascal üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından yıllar öncesinde bulunmuştur. Hayyam üçgeni olarak tanımı yapmak çok daha doğru iken maalesef literatüre Pascal üçgeni olarak girmiştir. Ömer Hayyam dünyanın ilk rasathanesini kurmuş ve günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri takvimlerden çok daha hassas olan Celali takvimi hazırlayarak dünya bilim tarihi içinde önemli bir yer edinmiştir. Güneş yılına göre hazırlanan bu takvim 5000 yılda bir gün hata verirken, bugün kullandığımız Miladi takvim 3330 yılda bir gün hata vermektedir.

1892’de Londra’da onun adına bir kulüp kurulmuş, 1970’te ayın üzerindeki bir kratere, 1980’de yeni bulunan bir kuyruklu yıldıza adı verilerek Ömer Hayyam’ın değeri bilim insanları tarafınca gösterilmiştir.

İslam’ın Altın Çağ’ında bilimin altın çağını yaşatan dört bilim insanının hayatlarından kısaca bilgiler verdik. Bilime ve insanlığa yaptıkları katkıları okudunuz. Geçmişten günümüze matematik serimizin bir sonraki başlığında görüşmek üzere.

Yasemin Adıyaman

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu