GenelToplumYazılar

İz Bırakan Roman Karakterleri

 

Bu konuya dair ilk düşünceler hafsalamda kıvılcımlarını birbirine sürttürürken aklıma ilk gelen isim Balık Ayhan idi ne yalan söyleyeyim. Benim hayatımda iz bırakmış en roman karakter Balık Ayhan’dır. Tabii balıklığını nereden ve hangi balıktan aldığını sorgulamaya kalkıştığımda zihnimde beyaz bir zeminde sekmeye başlayan top sonrası bi silkeleniyor, kendime geliyorum. Darbukatör Balık Ayhan’ı hayatıma bu kadar dahil etmem ne kadar doğru bilemiyorum.

Neyse.

Tabii bizim öyle romandır, defterdir, kitaptır efendime söyleyeyim makaledir neyin bunlarla pek işimiz olmaz. Ha bak fıkra severim, hatta birini anlatayım:

Bi gün Nâm-ı Kemâl… Neyse.

Mahallenin ileri gelenlerinden ve az biraz okumuş yazmış kesiminden olan Yemci amcanın yanına gide gele –yanlış anlaşılmasın kendisi o kadar alim bi abimiz değil, ara ara pul biber almaya gideriz- bir iki cümleyi ezberledik, hıfzettiklerimizi buraya nakşedeceğiz.

Bu iz bırakmışların belki de en yere giresicesi Fidor Yostodevski’nin adını koyarken bir pavyondan esinlendiğini düşündüğüm Beyaz Geceler romanındaki Nastenka’dır. Kızım sen hiç aile terbiyesi almadın mı? Tertemiz Rusçuk oğlanına yaptığın Allah’tan reva mı? Neyse bu mendeburu konuştukça geriliyorum repertuardaki başka bir karaktere geçelim.

Corç Rovel’in tahminimce Hicri takvimi baz alarak yazdığı ütopyası 1984. Yemci’nin kardeşi buna distopya dedi gerçi ben ikisinin de ne olduğunu bilmediğim için çok da şey yapmadım. Anladığım kadarıyla burada mezkûr şahıs Winston denen bir ablak. Sonunda da pis ters köşe oluyormuş. Sen öyle dünya hevâ ve heveslerinin peşinde koşarsan sonun böyle hayırsız olur. Kalk şimdi BBG evinde taksiye çık tabansız herif.

Bir diğeri Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ındaki Bay C. Adı ayıp bir şey olacak ki ya da daha önce bi gasp masp bi şeye karışmış olacak ki sadece ilk harfini kullanıyorlar. Bu adam ipe sapa gelmez, atsan atılmaz satsan satılmaz bi adam. Allah anasına babasına sabır versin anası bunu doğuracağına iki kilo peynir doğuraydı sabiler nasiplenirdi.

Benim çok yakından tanıdığım belki de hâlâ tanımaya devam ettiğim bir arkadaşımın hayatına girmiş bir kitap var ki adı Semerkant. Karakterleri de Nizamülmülk, Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam. Geçen gün yine kendisiyle beraberdik orada kurduğu cümleyi size de söyleyeyim: “Bu kitabı okumadan önceki senle okuduktan sonraki sen bir daha aynı kişi olmayacaksınız.” Ben de çok takılma dedim, nasılsa dizisini yaptılar oturur izleriz. Okuyup kafayı bozmaya gerek yok.

Neyse.

Bu haftalık bu kadar kültür sanat yeter gidin de Duruluş Orman’ı izleyin, biraz tarihinizi öğrenin. Cahil herifler.

Zülfikar Suncak

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu