TarihYazılar

Yaktım Gemileri Dönüş Yok Artık Geri : Tarık Bin Zİyad

 

 

Hepimizin sıkça kullandığı bir sözdür değil mi? Kızdığımız zaman “Aman ben yaktım gemileri inceldiği yerden kopsun!” deriz işte ben size bu ayki yazımda bu sözün kaynağı olan büyük komutan Tarık bin Ziyad’dan bahsedeceğim. Fakat öncesinde kısa bir hikaye ile başlamak istiyorum.

Bu meşhur hikayeye göre bir İspanya Kralı bir kule inşa eder içine bir sır koyar ve kapısına da büyük bir kilit vurur. Kral kendinden sonra gelen bütün haleflerinden kapıya yeni bir kilit koymasını ve böylece sırrı korumasını vasiyet eder. Yirmi altı kral bu vasiyete uyar, her gelen kulenin kapısına yeni bir kilit vurur böylece ilk kralın sırrı nesiller boyu korunur. Bir gün dik başlı genç bir kral başa geçer ve büyüklerinin sözünü dinlemez ve kilidi açtırarak kulenin içine girer.

Gizli odanın duvarlarında ellerinde mızrakları, bellerinde kılıçları ile Arap şövalyelerinin resimlerinin olduğunu görür. Odanın ortasında altın ve gümüşten yapılmış ve değerli taşlarla süslenmiş bir masa durmaktadır. Masanın üzerinde “Bu Hz. Davut’un oğlu Süleyman’ın –selam onun üzerine olsun- sofrasıdır.” yazar.

Masanın üzerinde bir vazo, vazonun içinde de bir ferman gibi katlanmış bir kağıt vardır. Kağıtta şu cümleler yazılıdır.

“Bu odaya girip sır ortaya çıktığında ve bu vazodaki büyü bozulduğunda resimde bulunan adamlar İspanya’yı işgal edecek, krallarını alt edecek ve ülkeyi ele geçirecektir.”

İşte resimde bulunan ordu Tarık b. Ziyad ‘ın ordusu belayı üstüne çeken ise Vizigot Kralı Rodrigo’dan başkası değildir.

Artık bu büyük komutandan ve İspanya yolculuğundan bahsedelim:

Tarık b. Ziyad, Berberi asıllıdır. Cebelitarık Boğazına adı verilmiştir. Cebel Arapçada dağ anlamına gelmekte Cebelitarık Tarık’ın Dağı anlamını taşımaktadır. Kuzey Afrika’da yaşayan bir Berberi ailesinde doğmuş Emevi Halifesi Velid döneminin Kuzey Afrika Valisi Musa bin Nusayr’a esir düşmüş burada gözü karalığı ile Nusayr’ın dikkatini çekmiş ve hizmete alınmıştır. Musa b. Nusayr komutasında Tanca ve Ceuta’nın fethine katılmıştır.

İspanya’daki karışıklıktan istifade etmek isteyen Nusayr , Tarif bin Malik komutasında bir orduyu keşif için İspanya ya gönderir. Tarif B. Malik komutasındaki 500 kişilik birliğin başarı göstermesi ve bol ganimetle dönmesi İspanya’nın fethi için tüm Müslümanları cesaretlendirir. Musa b. Nusayr, Tarık b. Ziyad’ı İspanya’ya girecek birliklerin komutanlığına tayin eder.

Komutan Tarık b. Ziyad, 711 yılında İspanya kıyılarına çıkınca askerlerine “Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman. Nereye kaçacaksınız? Vallahi sizin için ancak sadakat ve sabır kalmıştır. Düşmanın silahı, teçhizatı ve erzakı boldur. Sizin silah olarak ancak kılıçlarınız, erzak olarak da düşmanın elinden sahip olabileceğiniz vardır.” Diyerek İspanya’ya gelirken kullandıkları tüm gemileri yaktırdı. Bu sayede askerine İspanya’yı almaktan başka seçeneği kalmadığını gösterdi ve Kadiks Savaşı ile Vizigot ordusu yenilgiye uğratıldı.

 

Böylece Avrupa’nın tam ortasında Endülüs Emevi devleti ile başlayıp Beni Ahmer devleti ile devam edecek olan yaklaşık 800 yıllık Müslüman devletin temelleri bu büyük komutan tarafından atılmış oldu. Sıkça kullandığımız “Gemileri Yakmak” deyimi de bu vesileyle sözlüğümüze katılmış oldu.

 

H. Mehtap Akdeniz

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu