Kültür - MedeniyetYazılar

Turan Yolunda Serdengeçti: Turan Yazgan

 

 

Tüm ömrünü Türk Dünyası’nın “DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİĞİ”ne adamış; bu ülküyü 1980’de kurduğu Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’yla yüksek düzeyde ortaya koymuş; Sovyetlerin dağılma sürecinde Türk Dünyası’nın birbirinin her alanda farkına varması için, ilmi, kültürel ve sosyal alanda ilk buluşmaları gerçekleştirmiş; Türk Dünyası’nda kurduğu fakülte, bölüm ve liselerle on binlerce çocuğumuzun ve gencimizin Türklük bilinciyle çağdaş eğitim almasını sağlamış; 300 civarında ilmi eser, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi ve Akademik Bakış dergileriyle Türklüğün bilimsel hafızasını kayıt altına almış… ve Türk Dünyası’nın birliği dirliği ve gelişmesi yolunda dünden yarına çok kıymetli aydınlık fikirler üretip akılcı çözüm yolları göstermiş büyük fikir ve ülkü adamı, son yüzyılın büyük Türkçüsü Turan Yazgan.

Sovyetler Birliği daha dağılmadan Türk Dünyası ile ilk temasları o sağladı. Hantal bürokrasiye rağmen umudunu yitirmeden ısrarla okul binaları için çabaladı. Kuyumcu titizliğinde öğretmen seçti. Sadece öğretmenleri değil, öğrencileri de tek tek mülakata aldı.

Turan Yazgan’ın Türk Dünyası’nda okullar kurmasından en çok rahatsız olan da FETÖ oldu. Turan Hoca’nın Türk Dünyası Çocuk Şenlikleri’ne yıllar boyu getirdiği çocuklar şimdi büyüyüp ülkelerinin önemli merkezlerinde görev yapıyor. Hoca, FETÖ’nün örümcek ağı gibi okullar kurmasının ardında büyük tehlikeler yattığını açıkça beyan eden ilk yürekli ses idi. Bugün milyarlarca dolar hesapları yapılan ajan okullarının hayırseverlerin yardımları ile inşa edilemeyeceğini belirterek “Bu işin altından bir çapanoğlu çıkacak… Bunlar Türkçe ders vermiyor. Amerikan kolejlerinin devamı” derdi. Bu düşüncelerini devletin yetkili ve etkili kurum ve kuruluşlarına yazılı olarak ilettiği gibi, sözlü olarak da ifade etmekten çekinmedi. Bu yüzden FETÖ’nün hedefi haline geldi. Vakfa devlet yardımları kesildi. Bağışçılar tehdit edildi. Vakfın dergi ve yayınlarına örtülü ambargo uygulandı. Okullara kaydolan öğrencilerin ailelerine baskı yapıldı. “Turan Hoca paralı eğitim veriyor, biz ise ücret almıyoruz. Allah rızası için yapıyoruz” diyerek önünü kesmeye çalıştılar. Çeşitli ülkelerle yerel yöneticilere rüşvetler dağıtarak yeni okulların açılmasını önlediler. Mevcut okulların kapanması için türlü türlü tezgahlar kurdular. Turan Hoca’nın ne şamanlığı kaldı ne de dinsizliği her türlü iftirayı attılar. Yetmedi Ergenekon kumpasına dahil etmek istediler. Aba altından sopa gösterip tutuklu Ergenekon sanıkları ile irtibatlarını iddianamelere eklediler. Hukuksuz telefon dinleme kayıtlarını duruşmalarda okudular. Üzüntüden kanser oldu. Zamansız aramızdan ayrıldı uçmağa vardı.

Turan Hoca ömrü boyunca Türk Dünyası için çalıştı çabaladı. Bunu yaratılışının bir gayesi olarak gördü. Kendini anlattığı şu satırlar bunun en güzel örneği değil midir?

“Benim babamın okuma yazması yok, ağabeylerimin adı Ethem, İhsan, Cemal. Benim adım Turan, babam Turan falan bilmez ama her ne hikmetse ve nereden duyduysa bana Turan demiş.  Adım Turan bir kere, bu Allah’ın lütfu, bana emri.” Turan Yazgan emrolunduğu üzere bir hayat sürmüş, ömrünü Turan’a vakfetmiş.

Aramızdan ayrılışının sekizinci yılında mekânı uçmağ olsun.

Turan Dünyasının başı sağ olsun.

Turan Yazgan Bilge Kağan’ın huzurundadır…

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu