PsikolojiToplumYazılar

Zamanı Yapılandırmak : ‘’Şu An Ne Yapıyorum?’’

 

 

 

Zamanı yönetebilmek, hayatın her alanında zamanı yapılandırmak oldukça önemlidir. Belirsiz bir zaman, belirsiz olan her şey gibi kaygı yaratır. Plansız, karmaşık olan bir gün; karmaşık duygu durumunu beraberinde getirir. Zaman kavramı, içinde belirli bir eylemin bulunduğu süreyi kapsar. Herkesin 1 günde 24 saati, 7 günlük 1 haftası ve 365 günlük 1 yılı vardır. Sağlık, iş, para, güzellik gibi kaynaklara sahip olmak insanlar arası bir eşitsizlik sunabilse de zaman herkes için eşit olan bir kaynaktır. Zaman her bireyin ait olduğu andan çıkıp, insanların birlikte algıladıkları ortak bir olgu haline gelir. Aynı zaman dilimleri farklı insanlar, farklı coğrafyalar ve farklı kültürlerde sürekli değişir. İnsanların bireysel zaman ve toplumsal zaman olarak aynı anda yaşamaya çalıştığı iki olgusu vardır. Bireysel olarak kişide algılanan zaman psikolojik olarak kişiden kişiye değişir. Her insanın uyku düzeni, biyolojik saati, verimli çalışma anı birbirinden farklıdır.

Bireysel anlamdaki zamanın niceliği, insanın sıkıldığında veya bir şeyi sabırsızca beklediği anda zamanın daha yavaş geçtiğini, eğlenceli ve mutlu anlarında ise zaman daha hızlı geçtiğini hissetmesidir. Toplumsal zaman ve kolektif yaşanan zaman, bireysel zaman algısından daha üstün gelir. Örneğin; dini günler, resmi günler, bayramlar bireylere toplumdan bağımsız bir zaman olarak verilmez. Bireysel görünen zaman aslında toplumsallaşma ürünüdür. Her toplumun kendi normlarına göre değişmektedir. Modern dönemde zaman kontrol edilebilir hale gelmiştir.

Zaman yönetimi ilk kez çok yoğun çalışan yöneticilerin, zamanlarını daha iyi organize edebilmelerine yardımcı olmak için bir eğitim olarak Danimarka’da başlamıştır. İnsanların zamanı disipline etmek, eylemlerini zamanında yaptırmak sadece kapitalizmin ve sanayileşmenin ürünü değildir. Zamanla ilgili sorunlar bireylerin iç disiplini ve öz denetimlerini oluşturmada yaşadığı zorluklarıdır. Zamana ayak uydurmaya çalışmak, toplumsal yaşama ayak uydurmak için zorunlu hale gelmiştir. Kapitalist dönemin ele geçirdiği toplumsal bir zaman algısında; ‘’işte geçen zaman’’ ve ‘’boş geçen zaman’’ olarak ikiye ayrılır. Çalışma zamanı para kazanmak için verilen emeğe karşılık maddi yönü belirler. Boş zaman ise kişinin kendisine, ailesine, sevdiklerine ayırdığı kısıtlı manevi yöndür.

Halk arasında ‘’Vakit nakittir’’ deriz ama vakit nakitten daha kıymetlidir. Çünkü vakit; para gibi tekrar kazanılamaz, ödünç verilemez, başkasına emanet edilemez, satın alınamaz, geri getirilemez.

Tarihten bu yana insanlar zamanın seni değil, senin zamanı nasıl yöneteceğin hakkında çözümler ve teknikler üretmeye çalışmıştır. Bunlardan en popülerleri:

Kanban Tekniği: 1940 yıllarında Toyota fabrikasında çalışan bir mühendis tarafından geliştirilmiştir. Fabrikada iş akışını verimli hale getirmek için Japonların kullandığı bir zaman yönetimi tekniğidir. Bu teknikte, işleri bilgisayara ya da bloknota görselleştirmeniz gerekir. İşleri görselleştirirken ‘’Yapılacaklar’’-‘’Yapıyor olduklarım’’-‘’Biten işler’’ şeklinde planlanır.

Eisenhower Matrisini Tekniği: Eski ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower’in geliştirdiği bir çeşit etkili zaman yönetimidir. Yapılması gerekilen işleri ‘’Acil’’-‘’Acil Değil’’ -‘’Önemli’’-‘’Önemli Değil’’ şeklinde 4e ayırır.

Acil ve önemli: öncelikli olarak yapılması gereken, bitiş süresi yaklaşmış veya ertelenmeyecek olan işleri ifade eder. Belirli bir sürede tamamlanması gereken işler, çözüm bekleyen sorunlar, kriz yönetimi, acil toplantılar, önemli faaliyetlerin hazırlıkları olabilir.

Acil değil ve önemli: uzun vadede yapılması gereken işleri belirlemek için kullanılıyor. Hemen yapılması gerekli olmayan, fakat belirli bir süre içinde yapılması şart olan işleri belirtiyor. Bu işlerin acil olmamasına rağmen ertelenmemesi önemlidir. Bunlar planlama faaliyetleri, projelendirme çalışmalarıdır.

Acil ama önemsiz: sizin belirleyemediğiniz şekilde aniden ortaya çıkan planlanmamış işleri belirtiyor. Bu işlere lüzumundan fazla vakit ayırmamak gerekir. Bazı telefon görüşmeleri, ziyaretler olabilir.

Acil değil ve önemsiz: yapmamız gereken, yaparsanız aradan çıkacak ama yapmazsanız da bir şey kaybettirmeyecek işler de bu kısımda yer alır. Bu tür işlere fazlaca zaman ayırmamalıyız. Kaçış faaliyetleri, ilgisiz yazışmalar, internette gezinme gibi boş zamanlardır.

Zorlandığımız işleri ertelemek onları ortadan kaldırmaz sadece endişeyi arttırır. Zaman tuzakları dediğimiz; hedeflerin belirsizliği, kendine aşırı güven veya güvensizlik, kararsızlık, erteleme ve oyalanma bireylerde öz denetim yoksunluğunu gösterir. Hedefini, güçlü ve zayıf yönlerini, verimli ve verimsiz saatlerini, kendine iyi gelen durumları iyi bilen bir kişi kendini ve zamanını iyi yönetir. Zaman yönetimi için; hedef analizi, planlama, sağlıklı bir uyku rutini hayatın her alanında kişisel öz denetim sağlar. Özellikle de eğitimde zaman yönetimi: kişideki stres seviyesini düşürür, az zamanda verimli çalışmasını sağlar ve iş-sosyal yaşam arasındaki dengeyi en iyi şekilde kurmasına yarar sağlar.

Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsanız;

Günün herhangi bir saatinde kendinize şu soruyu sorun:

‘’Şuan ne yapıyorum?’’

 

AYŞE YAZICI

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu