Bilim-TeknolojiYazılar

Wifi ile Hayata Bağlan

Şimdi sorarım size Wifi denince aklınıza neler gelmekte? Aslında wifi aşağıda açıklayacağım gibi çok uğraşlar verilmiş üzerine türlü eklentiler (radyo ve tv frekansı gibi) yapılmış, bir çok geliştirmenin sonucu ortaya çıkan kablosuz bağlantı türüdür sadece. Açılımı ise wireless fidelity’dir. Anlamı kablosuz bağlantı alanıdır. Wifi açılımından da anlaşılacağı gibi wifi sinyal alanıdır ve bu alanda bulunan tablet, telefon, akıllı saat, ses oynatıcıları, televizyon, oyun konsolu ve benzeri cihazlarla internete kablosuz erişebilirsiniz. 1990’larda, bilim adamlarından oluşan bir ekibin, radyo dalgaları yansıtan ve yönlendiren çalışmalarından faydalanılmış, 1997’li yıllarda ki çalışmalarda ise Vic HAYES’in düşüncelerinden ortaya çıkmıştır. Ancak adım adım ilerleyerek genişliklerinin sırasıyla 802.11a, 802.11b, 802.11g, 802.11n standartların oluşturulması ve geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkması, patent davalarını arda arda getirmiş ve WiFi teknolojisi için en önemli patent Avustralya Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Örgütü’ne (CSIRO) ait olmuştur.

Daha sonra ki yıllarda gelişmeleri devam eden wifi insan hayatındaki olmazsa olmazlar arasına girmiştir. Özellikleri ise şu şekilde sıralanabilir: Lisans gerektirmeyen frekanslar ile çalışır, kablolu ağlara nazaran ağ için kablolama gereksinimi yoktur, bu sayede kablo çekilemeyerek binalarda veya binalar arası bağlantılarda kolaylıkla bağlantıya erişebilirsiniz. Birden çok kablosuz erişim noktası kullanılan ağlarda, kablosuz dolaşım ile iletişim kesilmeden bir erişim noktasından diğerine geçiş yapılabilir. WEP, WPA ve benzeri kablosuz şifreleme yöntemleri veya  IEEE 802.1x gibi yetkilendirme yöntemleriyle güçlü güvenlik seçenekleri sunar. Wifi Globalleşmiş bir standart kümesidir, dünyanın her yerinde aynı şekilde çalışır. Wifi Protected Setup, kolaylıkla Internet’e bağlanmak için sınırlı grafiksel kullanıcı ara yüzüne sahip cihazlar gömülüdür. 2 tip yapılandırmaya sahiptir: Düğme aracılığı ile yapılandırma ve PIN ile yapılandırma. Ayrıca wifi bağlantınıza isim bile verebilirsiniz, size özel bir isimle adlandırıp onu kişiselleştirmek herkesin hoşunu gidiyordur sanırım.

Tabi ki wifi ağlarının menzili kullanılan ortama göre oldukça değişik mesafelere ulaşmaktadır. Bu sinyal kalitesinin çevredeki yapılara bağlı olarak düşmesiyle alakalı bir durumdur. Örneğin wifi bir radyo sinyal olduğundan arada ki uzun mesafe, perde duvar, çelik yapılar gibi donanıma sahip binalar sinyali tam olarak geçirmeyeceğinden sinyal kuvvetinin ya da şiddetinin azalmasına neden olacaktır.

Hayatımızda birçok sektörde ve birçok işletme de kablosuz bağlantıyı (wifi) müşteri çekme yöntemi olarak bile kullanılmaktadır. Örneğin: Bir cafe işletmecisi verdiği hizmetin yanı sıra müşterilerine internet hizmetini de sunup bu alternatifi wifi modemi ile sağlamaktadır. Hatta arkadaşınızın interneti olmadığında akıllı telefonunuzun wifi özelliği ile hattınıza tanımlanmış olan interneti paylaşabilir bu sayede onun internette ki işini de görmüş olursunuz. Kısaca kablosuz ağ deyip geçmemek lazım tıpkı diğer teknolojiler gibi wifi de hayatımızı kolaylaştırmak için yapılmış ve bence bunu çok iyi başarmış bir teknolojidir. Şimdi düşünün hayatımız da wifi hiç var olmamış ya da daha önce böyle bir teknolojiyi hiç tanımamışız gibi, işte o zaman hayatımızda ki yerini daha iyi anlayacağımız türden bir teknoloji wifi.

Her ne kadar wifi teknolojisi diğer radyo frekansları ya da telefon, televizyon ve monitörlerimizden yayılan radyasyon sinyalleri gibi illa ki insan vücuduna zararlı, ancak işe yaradığı da kesin. Cebimizde taşıdığımız cep telefonun yaydığı sinyalleri ve bize verdiği zararın düşünürsek bu zararın ne kadarını kabul ettiğimizi, her gün bilerek ve isteyerek cebimizde taşıdığımızı düşündüğümüzde apaçık ortada. Ancak Wifi sinyallerinin insan vücuduna zararının devede kulak kalmakta olduğunu da bilmemiz gerekir. Evet birçok teknolojinin insan vücuduna zarar verdiği ve hatta büyük hastalıklara yol açabildiği net bir şekilde bilinen bir gerçek. Yine de teknolojiler sürekli gelişecek ve biz onları kullanmaya devam edeceğiz asıl olan bu soruna karşı biz insanoğlunun ne yapacağıdır.

 

Fatih ÖZSÖZ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu