Bilim-TeknolojiYazılar

TEKNOLOJİNİN KIZIL ELMASI VAR MI ?

 

Teknoloji teriminin zihnimizde çağrıştırdığı anlamla alakalı neler söyleyebiliriz ? İnsan ilk olarak kendisine böyle bir soruyu yönelttiğinde ne tarz cevaplarla karşılaşır ? İlkokul sıralarına bir selam gönderir gibi oldu bu konu. Öğretmen işlenen konu ile ilgili bir cümle kurun dediğinde, sınıfta ince bir sessizlik belirir, sonrasında ilk kahraman parmak kaldırır ve düşünce fırtınasını başlatır. Ufak bir araştırma ödevi bile olabilir aslında. Sürekli içinde olduğumuz bir olguyu tanımlamak ne kadar zor olabilir. Teknolojiyi; herhangi bir ürün yada hizmetin geliştirilip üretilebilmesi adına gerçekleştirilip kullanılan araştırma, yöntem, teknik ve uğraşların bütünü gibi sözlüklerde bulunan açıklamalar gibi mi yoksa kendi bilinen tanımlamalarından uzak yeni anlamlar kazandırılmış bambaşka bir metafor olarak mı tanımlarız. Merak ettiğimiz o kadar çok soru ve konunun içinden, akla ilk gelenleri sıralamak istedim.

Merak, aslında olayın baş kahramanı gibi duruyor. Merak ile başlayan öğrenme isteği, öğrendikçe gelişen, üretilip aktarılmayı bekleyen, büyüyen bir bilgi birikimi. En son teknolojiye sahip olabilmek için merak tek başına yeterli gelmeyebilir. Yalnızca meraklıyım diyerek doktor, mühendis ya da avukat olanı görmüş değilim. Saklı olan bilgiye ulaşmak için merak ilk kıvılcımı verir ancak sonrası için araştırıp çok çalışmak gerekir. Teknolojiyi hangi boyutunda yakalarsak oradan devam etmeli bu örgü.

En iyi olanı bulmak yakalamak teknolojinin büyüyüp gelişmesi için en önemli kuraldır. Sürekli gelişen ve büyüyen bir alanda en iyiyi bulmak çok zor olsa gerek. Ben bu işi biraz ‘’kızıl elmaya’’ benzetiyorum. Bize göre en iyisi bu dediğimiz anda daha gelişmiş olanın çıkması, teknolojinin kendi içinde bir kızıl elmasının var olduğunu gösteriyor. Türk gençliğinin de işin bu boyutuna tutkun olması gerekir diye düşünüyorum.

Hilal ya da dolunay mıdır bu teknoloji, ayın belirli günlerinde mi çıkar ? Nasıl yakalarız bu kızıl elmaya doğru dört nala koşan gücü? Merak ve bilmek, Hacivat – Karagöz oyunlarındaki tatlı çekişme gibi biri olmadan diğeri anlamsız kalıyor. Perde arkasında oynanan gölge oyunları gibi uzakta olanı yakın tutmak, bilinmeyeni aydınlatmak bizlere bilimin kapısını aralıyor. Bilim, dünya üzerinde merak ile başlayıp neden böyle oldu, nasıl gerçekleşti sorularının bütününe nedensellik doğrultusunda amaç ve sonuca ulaşmak için kullanılan astronomi, fizik, kimya gibi aklımıza gelebilecek bütün dalları kapsayan bir çatı diyebilirim. Nasıl ki vücudumuz baş, gövde, kollarımız, bacaklarımız gibi çeşitli uzuvlardan oluşuyorsa  saydığımız dalları bu uzuvlara benzetebiliriz. Birbiri ile bütün içinde olduklarında kızıl elmaya benzettiğimiz teknolojiyi yakalamak için biraz daha hızlanabiliriz.

Bilim dalları kendi içlerinde konu ve araştırma alanları olarak ayrılmış olsalar da birbirleri ile iç içedir diyebilirim. Mühendislik alanında yapılan buluş ve araştırmalar tıp alanında kullanılabilmektedir. Bu durum üzerine biraz düşünüldüğünde sayısızca örnek verilebilir.

Çok fazla uzağa gitmeden yakın zamanda yaşadığımız salgın ve sonrasında hayatımızın olağan akışında, bulunduğumuz çevrede ve çalıştığımız ortama kadar bir çok alanda farklılık kendini göstermeye başladı. Bazı noktalarda yetersiz, eksik kalınan kısımlar daha görünür olmaya başladı. En fazla düşündüren ve merak uyandıran kısım sağlık tarafında oldu.Tüm dünyanın hazırlıksız yakalandığı bu salgın karşısında kısıtlı imkanlar sebebiyle pek çok sorunla karşılaşıldı. Solunum yolları enfeksiyonu şeklinde seyreden bu salgın ve hastalığa yakalananların tahmin edilenden çok fazla olması sebebiyle, solunum cihazı sıkıntısı küresel anlamda kendini hissettirmeye başladı. Küresel kriz ortamları bazı devletlere fırsatçı ve çıkarcı davranma hastalığını da bulaştırmış olacak ki bu sağlık krizini fırsata çevirmeye çalışanlar da oldu. En önemli güç olan yerli mühendis ve yerli üretimin gücünü bir kez daha hatırlatan altın niteliğinde bir tecrübe ile karşılaşıldı.

Mühendislik ve tıp alanlarının insanlık yararına bir noktada ortaklaşa çalışması, solunum cihazı üretiminin yanı sıra diğer sağlık ekipmanları üretimi ve tedarik zincirinde yapılan farklı çalışmalarda da görülmüştür. Maske kullanımı virüs bulaş riskini en önemli ölçüde azaltan koruma kalkanı olarak kullanılmaktadır. Maske ihtiyacının hızla artışı ilk zamanlarda yüksek fiyat uygulaması yapmak isteyen fırsatçıların iştahını kabartmış olsa da kısa sürede üretim çözümleri ile maske seri üretimini gerçekleştirebilecek makinelerin üretimi bile gerçekleştirildi. Bunların yanı sıra dezenfektan üretimini gerçekleştirmek için kimya alanı ve sağlık bilimi alanlarının ortaklaşa çalışmaları da önemli ölçüde artış göstermiştir.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı gerek pandemi döneminde, gerek pandemi öncesinde milli duygularla bezenen gençliği çağın bütün gereksinimlerini barındıran bir gençlik olarak yetiştirilmesinde yararlı, kesintisiz eğitimin her zaman farkında olmuştur. Gençliğin ihtiyaç ve gereksinimlerinin karşılandığı, uzun yıllar boyunca edindiği tecrübe ve bilgi birikimi sayesinde adeta Türk gençliğinin cehalete ve bilgisizliğe karşı aşılandığı bir eğitim ve kültür vakfı olmayı başarmıştır.

Yaptığı tarihi ve Türk toplum yapısını koruyucu eğitim, seminerlerinin yanı sıra lise, üniversite çağlarına gelmiş olan gençliğe kodlama, programlama, üretim, arge, inşaat vb. sektörlerin ihtiyaç duyduğu çeşitli çizim, teknik resim programlarının eğitimlerini ücretsiz bir şekilde vermiştir. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Uzaktan eğitim modelini bütün il ve ilçe temsilciliklerinde hayata geçirerek eğitim faaliyetlerini internet ortamında (online) olarak vermiştir.

Teknoloji ve yerli üretim aşamalarını daha ileriye taşıyıp göklere çıkarmanın en güzel anahtarı milli duygulara sahip yerli mühendislerimizin yetişmesine bağlıdır. Bunun en güzel örneklerini insansız hava araçları (İHA) üretimi ve geliştirilmesinde söz sahibi olarak görmekteyiz. Teknoloji silah sanayisinin de önemli ölçüde güçlenmesinde rol oynamaktadır.

İnsansız Hava Araçları (İHA); içinde pilot ya da yolcusu olmayan amaca uygun olarak kullanılan hava araçlarıdır. Amaca uygun olarak kullanılmasını biraz açmak gerekirse askeri, bilimsel, hobi ve ticari kullanım olarak başlıklara ayırabiliriz. Günümüzde en yaygın olarak kullanılabilen ve ulaşılabilen başlık hobi ve ticari olarak kullanılan insansız hava araçlarıdır. Hobi ve ticari amaçlı kullanılan insansız hava araçları video kamera, fotoğraf makinesi, lazer tarama cihazı, vb. işlemleri gerçekleştirmek için kullanılmaktadır. Hobi ve ticari amaçlı kullanılan insansız hava araçları uçuşunu gerçekleştirecek olan kişinin belirli bir eğitimden geçmiş olması da gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu bilge önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün Türk gençliğine altın niteliğinde miras bıraktığı ‘’İSTİKBAL GÖKLERDEDİR’’sözünü yapılan çalışmalar ve projelerle yad etmeden geçmek olmaz diye düşündüm.

 

Kaynak: https://mustafakemalim.com/istikbal-goklerdedir/

 

Bilimle kalın hoşçakalın…..

Tuğrul ÖZTÜRK

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu