Sözüm size,
Her paragrafı belirli fon müzikleriyle okuyacağınız yazıma kendini Pikachu zannedip bilmem kaçıncı kattan atlayan kerkenezle başlıyorum. Lütfen bu yazımı Plevne Marşı (remix) eşliğinde okuyunuz. “Şanı büyük Osman Paşa”nın torunları cips paketlerinden Balbazar tasosunu bulmaya çalışanlarla Pikachu’cular olarak ikiye ayrılmış durumdaydı bir zamanlar. Etmeyin ağalar: “Olur mu böyle olur mu, kardeş kardeşi vurur mu?” Evladım bırak o ucu kopmuş kabloyu, çarpılacaksın.
“Selahattin Özdemir-Esrar Perdesi”
Bizim ülkemiz güzel insanlar ülkesi olduğu için tabiatıyla insanımız da güzel insanlar zümresine Yürovizyon’un referans üyesi gibi direkt olarak katılıyor. Nextflik’in dizisi Narkoz sayesinde hapçılığın, fısçılığın, af edersiniz cuvaracılığın tavan yaptığı toplumumuzun belli fertleri kırk saattir görevde olan çevik kuvvet mensubunun ya da vazifeye yeni başlamış “Gece Muhafızı”nın sabır ve metanetiyle karşılaşıyor, hiç yoktan iyidir diyerek birkaç cop darbesiyle yoluna devam ediyor. Oğlum içmeyin şu zıkkımı, bak söylerim Sıfır2’cilere ağzınıza biber sürerler. O saçı da düzgün kestirin hapçılara benziyorsun. Ha, pardon ya…
“Neşet Ertaş-Gönül Dağı (remix)”
Biz gençlik dizilerine, öğrenci filmlerine ve bilimum devşirme hikayelere alışık bir toplumuz. Ama daha bizden olsun diyerek yola çıktığımız her halinden belli olan AŞK101 dizisi gençlerden birinin ailesi tarafından terk edilerek yalıda yaşıyor olmasıyla toplumumuzun yaşantısını ve gelir düzeyini realist bir bakış açısıyla ayna gibi yansıtıyor. Bir zamanlar Özkan Uğur’un fındık satışlarında yakaladığı başarının bir benzerinin yaşandığını düşündüğümüz bu diziden sonra tahmin edeceğiniz üzere gençlerimiz de nasibini aldı ve alayı dizi karakterlerinden birini kendine rol model seçerek yine ülkemizin IQ seviyesine ciddi katkılarda bulundu diyebiliriz. Ben de bir instagram hesabı açıyorum, necdetfankılap_biramfikacpara takip edin sürpriz çekilişlerimiz olacak.
“Bu Şehir Girdap Gülüm (Baslı Versiyon, mümkünse cızırtılı)”
Dağın eteği Çukur’un Yamaç’ı derken hoplayan, zıplayan, polise şekil şukul hareketlerle mukavemet gösteren denyoların türediği, saç kesiminden it peşinde gezmesine kadar nerden baksan evlat olsa eldivenle sevilecek tiplerin hızla ürüyor olması ülkece bir nüfus planlamasına gitmemiz gerektiğini, hiç değilse iş güç derken bu adamları bir şekilde meşgul edip televizyondan uzak tutmamız gerektiğini kanıtlar nitelikte. Haber kanallarının birini izleyip süper güç olduğumuza inanan sonra kanalı değiştirip “anam öldük bittik” moduna giren, asgari yaşayıp asgari düşünen arkadaşım Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz evet, o paraları görüp de eline çakıyı alıp sokaklarda dolaşma. Maazallah Rıza Baba her an olduğun yere yakın olabilir. Dikkat et.
Haşmet İbriktaroğlu’nun da dediği gibi aklımız da dahil olmak üzere tüm servetimizin: “Birçoğu artmamacasına geriye kalan ne var ne yoksa hepsini dağıttık. Şimdi çok rahatız elhamdülillah”
Zülfikar Suncak
