Bilim-TeknolojiToplumYazılar

MÜCADELEMİZ SALGINLA

 

Salgın hastalıklar yüzyıllar boyunca devam etmiştir ve hala devam etmektedir. Ancak başlamadan söylemek istiyorum ki tüm bu salgın hastalıklara rağmen tedbirlere uyarak üstesinden gelebiliriz çünkü hepimiz aynı teknedeyiz. O halde;

Temizlik + Maske + Mesafe; TMM mı?

Belki de çoğumuzun ilk defa karşı karşıya kaldığı bir dönem pandemi süreci. Yayılma hızıyla dünyayı derinden sarsan, ölüm sayısıyla hepimizi panikleten ve evimize kapanıp, gerekmedikçe dışarıya çıkmamızı engelleyen COVID-19 isimli bir virüs var artık hayatımızda ve uzun bir süre de hayatımızı etkileyecek gibi gözüküyor. Ancak bu virüsün de ortaya çıkmasının ve yayılmasının bazı toplumsal nedenleri ve sonuçları bulunmaktadır lakin bunları gözden kaçırmamamız gerekiyor. O kadar önemli ki belki de tüm sistemlerin tüm kurumların kendi mekanizmalarını yeniden düşünmeleri gerekecek.

Bilmemiz gereken en önemli özellik ise bu virüs içerisinde bulunduğumuz insan çağının bir virüsüdür. Dünyanın her yerine yayılabilen bir virüs ile karşı kaşıyayız. Doğa üzerinde giderek dönüştürücü ve tahripkâr olan insan, konutarı, barajları, limanları ve sanayisiyle dünyayı hızla kirleterek, bitkiler, hayvanlar, bakteriler ve virüser gibi diğer türlerin yaşam alanlarını önemli ölçüde sınırlamıştır. Lakin bu süreç Sanayi Devriminden başlayarak günümüze yani Küreselleşme çağında hız kazanın egemenlik savaşı haline gelmiştir ki en önemlisi insan dışındaki diğer türlerin yaşaması insanın varlığına, seçimlerine ve vicdanına bağlı olmaya başlamıştır.

Ancak bunların hepsini aşmanın bir yöntemi bulunmaktadır; Birbirimizle dayanışma, yani ortak hareket etme, günlük günlük haytaımızda yapmış olduğumuz seçimleri kendi lehimizi, zevkimizi ve hatta rahatlığımızı düşündüğümüz kadar diğer insanları ve canlıları da düşünerek yapmalıyız. Hastalık ve ölüm karşısındaki çaresizliğimizi ancak hep birlikte, dayanışarak hafifletebiliriz, sadece diğer insanlarla değil, diğer canlı türleriyle de.

Aslında hepimiz biliyoruz ki, her birimiz toplumun en zayıf halkası kadar güçlüyüz ve sağlıklıyız. Tedbirlere uyduğumuz sürece bu virüsün üstesinden gelmekte bizim elimizde. O yüzden bir diğerimizin yaşam ve sağlık koşullarının iyileşmesine sağladığımız minicik bir katkımızın bize de olumlu etkileri olacak, sadece vicdanımızı rahatlatmak için değil, bu ekosistemde “hepimiz aynı teknede olduğumuz”, yaşamımızı sürdürebilmek adına birbirimize bağımlı olduğumuz için.

Umarım COVID-19’un uzun vadeli toplumsal sonuçları küresel, neoliberal sistemin dayattığı rekabetçi, bireyci ve yalnızlaştırıcı düzeni biraz kırarak, dayanışmacı ve paylaşımcı eğilimlerin artması yönünde olur. Salgının ilk çıktığı Çin’in bugünlerde salgından en çok etkilenen İtalya ve İran’a yaptığı tıbbi ekip ve malzeme yardımları ve bir balkondan diğer balkonlara verilen konserler bu eğilimlerin ilk göstergeleri belki de. Ama çok daha fazlasına ve etkin, örgütlü dayanışmalara ihtiyacımız var artık.

Ancak evde kaldığımız zamanları fırsata çevirmekte bizim elimizde, peki evde kaldığımız süre zarfında neler yapabiliriz?

Evde geçirdiğimiz zamanları ertelediğimiz şeyleri uygulamak ve yeteneklerinizi geliştirmek için bir fırsata dönüştürebiliriz. Gelin kaçınılmaz olan krizi bir fırsata dönüştürelim. Mesela gündelik hayatın içerisindeki yoğunluktan kitap okumaya fırsatı olmayanlar için mucizevi bir fırsat evde olmak. Eğer okuma listenizde benim gibi 1538 tane kitap varsa bu evde kalma işinden en karlı çıkacak olanlardan biri de sizsiniz demektir.

Diğer bir önerim ise mandala yapmak şahsen karantina süreçlerinin ilk zamanlarında her gün severek yaptığım bir etkinlikti ve mandala yapmanın can sıkıntısına birebir geldiği konusunda sizi yemin ederim. Çizerken ayrı, boyarken ayrı bir meditasyon aleminden geçiyorsunuz. O yüzden daha önce hiç denemediyseniz mandala yapmayı deneyebilirsiniz. Bunun yanı sıra resim yapmak, ebru çalışmak, model çizmek, simste ev yapmak, eski giysilerden yeni şeyler üretmek…

Özellikle zihnimizi temiz; bedenimizi zinde tutmamızın oldukça önemli olduğu bu günlerde yoga ve meditasyon temelli çalışmalar yapmayı deneyebilirsiniz. Daha önce hiç denememiş olmanız bunları yapamayacağınız anlamına gelmez. Hatta başlangıç için basit hareketlerle ve temel felsefelerle ilerlediğinizde işlerin sandığınızdan çok daha kolay olduğunu göreceksiniz. Keşke günde sabah ve akşam 15’er dakika meditasyon yaptığınızda şu an içinde bulunduğunuz kaosun ne kadar hafifleyeceğini size anlatabilsem. Ama bunu kelimelerle anlatmam mümkün değil.

Şu an elimizde bulmaca çözmek gibi bedava ve keyifli bir aktiviteyi artık emekli işi olmaktan çıkarmak için müthiş bir fırsat geçti. Gelin bu fırsatı değerlendirelim. Özellikle kare bulmacalar ve sudoku benim ilgi alanlarımda. Size de kelime bilgisi için kare bulmaca; beyin jimnastiği için sudoku tavsiye ediyorum. Üstelik sudokunun alzheimer riskini de düşürdüğünü söylüyorlar.

Belgesel izleyin; Bütün bir sene “Zaten biz hep belgesel izliyoruz” deyip deyip hep Recep İvedik izlediyseniz üzülmeyin. Artık merak ettiğiniz belgesel serilerini evde geçirdiğiniz süreçte rahat rahat izleyebilirsiniz.

Online sertifika veren eğitimler alın; evde karantinada neler yapılır diyen öğrenciler ve freelance çalışanlar evde oturduğumuz bu günlerde online sertifikalı eğitimlerden faydalanmayı düşünebilirler. Online dersler almak aynı zamanda ilgi alanlarınızı daha derinlemesine öğrenme fırsatını da size sunar.

Küçük dokunuşlarla evinizin havasını değiştirin, müziği açın, dans edin, çocuğunuzla birlikte mutfağa girin, okuduğunuz hikayelerin devamını siz getirin, sinema gecesi düzenleyin, online müze gezin, konser dinleyin, günü değerlendirin…

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu