Bilim-TeknolojiYazılar

Merhaba Arkadaşlar Kanalıma Hoş Geldiniz!

 

Bugün aşina olduğunuz bu seslenişi başlık olarak seçtim. Çünkü bu giriş cümlesiyle başlayan çoğu makyaj videolarında tanıtılan, cüzi fiyatları ile bizi satın almamız için etkilemeye çalışan bazı fırsatçı markalarımızın ürettiği kişisel bakım ürünleri hakkında konuşacağız.

Kişisel bakım ürünleri diye geniş tutuyorum çünkü kozmetik denilince akla sadece makyaj malzemeleri geliyor. Hâlbuki kozmetik; makyaj malzemelerinin yanı sıra deodorantlardan   roll-onlara, şampuanlardan diş macunlarına, jöleden saç spreylerine kadar geniş bir alanı da kapsar.

Günümüzde tüketim çılgınlığıyla beraber satın aldığımız ve kullandığımız ürün sayısı da artıyor. Ürünlerde ki çeşitlilik artınca da az maliyetle çok ürün almaya çalışıyoruz. Maliyeti düşürmeye çalışan markalar ise ucuz kimyasala yöneliyor. Peki, biz aldığımız ürünlerin içeriğine ne kadar bakıyoruz? Ne kadar bilinçli tüketim yapıyoruz? Param yok bahanesinin arkasına saklanan büyük tehlikenin ne kadar farkındayız?

Kişisel bakım ürünleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre makyaj malzemeleri kullanan bir kadının vücudu her gün 515 farklı kimyasal maddeye maruz kalıyor. Bu kimyasal maddeler alerjiden hormon bozukluğuna, doğurganlık sorunlarından kansere kadar birçok rahatsızlığa neden olabiliyor. Hadi gelin bu konuda bilinçlenelim.

Derimiz, vücudumuzun en büyük organıdır. Kimyasalları deri yoluyla almak, onları yutmaktan daha risklidir. Çünkü ağızdan alındıklarında sindirim sisteminden emilmeleri gerektiği halde, deri yoluyla doğrudan vücuda girmektedirler. Hızla dolaşıma karışan kimyasallar, organlara taşınacak ve belki yıllarca buralarda depolanacaktır. Bir rujda 28, deodorantta 26 ve saç spreyinde 23 adet kimyasal bulunmaktadır. Bunların yanı sıra yüz kremi ile emilen kanserojen maddeler ve göz farı yoluyla alınan arsenik de yer almaktadır. Çoğumuz bunları her hangi bir endişe duymadan kullanırız

Nemlendiriciler içinde bulunan Diethanolamine (DEA) ve Triethanolamine (TEA), tek başlarına kanser yapıcı özellik göstermezler. Ancak, Nitrit içeren ürünlerle bir araya geldiğinde kanser yapıcı olabilirler.

Formaldehit: Tırnak cilası, şampuan, sabun ve deri kremlerinde yer alır. Bu yüksek tahriş edici ajan, deriden emildikten sonra alerjik reaksiyonlara, baş ağrısına ve hatta astıma neden olabilir. İçerik listesinde sıklıkla adı “formalin” diye ifade edilir. Japonya ve İsviçre’ de kozmetik amaçlı kullanımı yasaklanmıştır.

Propylene Glycol (PEG): Güneş kremleri, ruj ve banyo malzemelerinde yer alır. Endüstride anti-freeze olarak kullanılan maddenin içeriğinde de yer alır. Nemlendirici özelliği nedeniyle ürünlerin kurumasını önlemek amacıyla kullanılır. Ancak karaciğer ve böbrek üzerinde zararlıdır, deri ve gözü tahriş eder. Yüksek miktarda alındığında merkezi sinir sisteminde sorunlara yol açmaktadır. Bunun yerine gliserinli veya sorbitollü ürünler tercih edilebilir.

Sodium Lauryl Sulfate (SLS), sodium lauryl ether sulfate (SLES): Kişisel temizlik ve bakım ürünlerinde bulunur. Adını paraben ve polifenoller ile çocuk şampuanı reklamlarında sık sık duyarız aslında. Gerçekte bir makine yağıdır. Beyine, kalbe ve karaciğere kolaylıkla girdiği ve bağışıklık sistemini bozduğu gösterilmiştir. Gözde tahrişe, deride döküntülere ve alerjik reaksiyonlara neden olur.

Parabenler: Raf ömrünü uzatıcı olarak kullanılır. Makyaj temizleme losyonlarında bulunur. Kozmetik ürünlerinde propylparaben, methylparaben ve buthylparaben birlikte kullanır. Vücutta östrojeni taklit eden madde olarak bilinir. Hormonal etkileri artıran kimyasal maddelerin kullanılması, özellikle östrojen hormonuyla artan göğüs kanserinin yaygınlaşmasına sebep olmuştur.

Talk: Makyaj ve vücut pudralarında bulunur. Zamanında bebeklerin pişik sorununa çare olmak amacıyla kullanılırken günümüzde kuru şampuanda kullanılıyor. Akciğer hastalıkları yapabileceği ve eğer genital bölgede kullanılırsa başta kısırlık olmak üzere üreme bozuklukları yapabileceği bilinmektedir. Yumurtalık kanseri ile ilişkilendirilmiştir.

Deodorantlarda kullanılan alüminyum, saç boyalarında genzimizi yakarcasına kokan Phenylenediamine, diş macunlarında, sabunlarda, şampuanlarda ve ev temizlik ürünlerinde kullanılan Triklosan, tırnak cilası, saç spreyi ve losyonlar içinde bulunan Fitalatlar (dibutyl ve diethylhexyl) gibi daha nice kimyasallar sayabilirim.

Ucuz kimyasal kullanıp insan sağlığını tehlikeye atan fırsatçıların yanı sıra doğayı kirletmeyen, vegan, kanserojen ve alerjen madde içermeden üretim yapan firmalar da bulunmakta. Benim değinmek istediğim nokta ne aldığımızın, ne kullandığımızın bilincinde olmak. Bugün sırf birileri bizi güzel görsün diye abartarak yaptığımız makyajların zararlı etkileri bir süre sonra ortaya çıkmaktadır. Eğer vücutta yıkılıp atılma hızı vücuda alınma hızından daha yavaş ise vücut için son derece toksik (zehirli)  nitelik taşıyacaktır. Örneğin; gözde sulanma, kızarıklık, deride hassasiyet gibi alerjik reaksiyonlar, kanser, astım ve doğumsal bozukluklar yer alır.

Severek kullandığımız kişisel bakım ürünlerimizi bilinçli bir şekilde tüketmek dileğiyle…

Berna Yıldız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu