Bilim-TeknolojiYazılar

Laboratuvar Sanatlarından Parfüm

 

Her zaman güzeli ve en iyisini istemek insanın doğasında saklı olan şifresidir. Maddiyatta güzel olanı aramak nasıldır acaba? Bir tarifi ya da referans değeri var mıdır? Kime göredir bu en güzel olanı aramak, kalben hissedilenlerin farklı olduğu gibi duyu organlarımızın hissettikleri de birbirinden farklıdır. Gördüğümüz manzara, duyduğumuz nota ve melodiler, kokladığımız kokular, tatlarımız ve hissettiklerimiz aynı şekilde çalışır ancak bıraktıkları izlenimler her birimizde farklıdır. Bazılarını doğada hazır halde bulunan güzelliklere yapılan ufak dokunuşlarla daha ulaşılır hale getirebilmekteyiz. Meslekler, hobiler ve uğraşlara göre her biri duyularımıza ve hislerimize hitabetin yazısız sözsüz davetiyeleridir.

İnsan dokunuşlarıyla kolay ve ulaşılabilir hale getirilen uzun yıllardır üzerinde çalışılmış olan her geçen gün kendini biraz daha yenileyerek geliştiren parfüm esansları ve kokular. Genel anlamda hanım efendilere hitap eden parfümeri sektörü geniş, derin bir bilgi birikimi ve tecrübe isteyen laboratuvar sanatlarındandır. Sanat dememdeki sebep yalnızca saf bilgi kullanılıp, duygu ve hisler kullanılmadan geniş bir çevreye yayılamayacağını düşünmemdir. Nasıl ki hangi elbisenin yakışacağını düşünerek tasarım yapan moda tasarımcısı ve stilistler varsa, hangi yemeğin yanında nasıl tatların yakışacağını ustalıkla sergileyen şef aşçılarımız varsa, hangi vücut tipine uyabilecek koku, parfüm ve esansları işleyen kimyagerler, parfümörler vardır. Şöyle bir bakıp sana şu koku gider al bunu kullan mı diyorlar? Tabiki hayır! onlar geçmiş bilgi birikimi ve tecrübelerini kullanarak hazırladıkları esansları bize sunmaktalar. Parfümün kalıcılığını ve etkisini, hazırlanış aşamalarının yanı sıra vücut pH dengesi, sıcaklığı, yemek alışkanlığı ve ilaç kullanımı bile etkilemektedir.

Bazen bir filmin konusu, bazen romanlarda aşkın sembolü olan esanslar etki alanı olarak kendi içinde bir takım terimler ile notalandırılarak 3 bölüme ayrılmıştır. Buradaki nota müzikalde kullanılan nota gibi değil sınıflandırma olarak düşünülmelidir. Her nota farklı zaman aralıklarında farklı hisler uyandırmaktadır. Çoğu zaman parfüm seçiminde ilk denemede kokunun anlık etkisi vuruculuğuna bakılmaktadır. Bu kısma üst nota (baş nota) adı verilmektedir. Bitki ve çeşitli girdilerden elde edilen esansiyel yağların bir kısmı hızlı şekilde buharlaşmaktadır. Üst notada hızlı buharlaşan hafif koku moleküllerinden oluşmaktadır. İlk izlenimde hafif, iddialı, taze dediğimiz üst nota kısmında kullanılan esans kaynaklarından narenciye ve zencefil ilk aklıma gelenlerden. Üst nota dağıldıktan sonra kendi sırasını bekleyerek ortaya çıkan keskin olmayan yuvarlak kokulara orta nota denilmektedir. Zaman geçtikçe güzelleşen aynı zamanda kalp notası olarak bilenen kısımdır. Lavanta ve gül esansları tipik orta notalardır. Gelelim kalıcılığı sağlayan sahnede kendini en son gösteren assolistimize, orta nota ile birlikte parfümün ana temasını ortaya çıkararak en yavaş buharlaşan kalıcı olan kısma alt nota denilmektedir. Dost sohbetlerinde abartılı şekilde de olsa anlatılan 2 gün oldu sıkalı hala üstümde kokusu diyerek, tatlı gururu yaşatan arkadaş bu kısımdır. Dedik ya öyle hemen göstermez kendini parfüm sıkıldıktan en az 30 dakika sonra kendisini hissettirmeye başlar uzun zaman üzerinizdeki etkisini muhafaza etmektedir.

Bütün bunların yanı sıra parfüm kalıcılığı sağlanabilmesi için doğru yere sıkmakta önemlidir. Boyun, bilekler gibi vücudun sıcak kalabilen yerleri kalıcılığı yakalamakta daha yardımcı olacaktır.

Parfüm içerisinde karakterini oluşturan esans yüzde oranları olarak bakıldığında daha farklı bir sınıflandırma ve fiyatlandırma görülmektedir. “Canım ikisi de parfüm bunu astronotlar mı sıkıyor? Nedir bu uzay yolculuğu yapan fiyat?” dediğimiz parfümlerin hemen yanında EDP (EAU DE PARFÜM) kısaltması görülmektedir. EDP parfümlerde esans yoğunluğu akademik bir bilgiye dayanmasa da genel bazda düşünüldüğünde %10-20 arasında değişim göstermektedir. Biraz daha düşük esans yoğunluğuna sahip olan parfümlerde EDT( EAU DE TOILETTE) kısaltması görülmektedir. EDT parfümlerde %4-10 arasında esans yoğunluğu kullanılmaktadır. Zevkler ve renkler tartışılmaz ancak bana soracak olursanız günlük kullanım olarak kullanılabilecek parfümlerdir. Son olarak EDC ( EAU DE COLOGNE) kısaltması görülen, esans yoğunluğu %2-4 arasında değişen kalıcılığı en az olan pek tercih edilmeyen parfüm türü gelmektedir. Yinede uygun fiyatlı oluşu ve koku hassasiyeti bulunanlar tarafından tercih edilmektedir.

İnsanoğlu doğada bulduğu güzellikleri bilim ışığında küçük dokunuşlar yaparak seyreltip yoğunlaştırarak keyfiyeti yönünde maddiyatta güzeli aramak için ıslah edebilmektedir. Bana kalırsa insanın güzel olanı artarsa güzeli aramak ve güzel olana ulaşmak kolaylaşır. Hiçbir şekilde değer biçilemeyecek olan %100 yoğunlukta iyi insanların yetiştiği bir toplum bütün duyu organlarımızla isteyeceğimiz en güzel dileğimiz olabilir. Bilimle kalın. Hoşçakalın.

Tuğrul ÖZTÜRK

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu