Yazılar

Beşiktaş Nasıl Kurtulur?

FEDA!

Bir Kerkük türküsü der ki: “Sevmiş bulundum efendim, gayrı ne çâre…”

Uzun zamandır mezkûr futbol kulübünün nasıl kurtulacağı üzerine yalnızca taraftarları olarak bizler değil milletçe topyekûn düşünür olduk. Sahi yakın geçmişe kadar harikalar yaratan bu takım nasıl oldu da birden bu hallere düştü. Geceleri benim uykumu kaçıran soruların kendimce bulduğum cevaplarını paylaşacağım. Kınamayın dostlarım, benim yaşamam Beşiktaş’ın kurtulmasına bağlıdır. Beşiktaş düşerse artık hiç iflâh olmam!

Sebeplerin en sebebi, yolda görsem “bizi bu duruma düşüren sebep aha da budur” diye şak diye göstereceğim sebep liyakattir. Beşiktaş’ıma layık olmayan ne kadar adam varsa ahbap çavuş, menajer oyunu, hatırı sayılır hısım akraba kontenjanı ile takıma monte edildi. İnanmazsınız memleketi gereği “buradan güzel topçular çıkıyor, insanının da huyu suyu iyidir” denilerek yerli ecnebi topçuların bir bir toplandığına, “bu güzide takıma uygun mu, yahu biz babamızın parasıyla mı ödüyoruz bu adamların maaşını” denmeden millete de çok çakozlatmadan takıma alındı. Biz de garip taraftar olarak maçlara gitmeye devam ettik. Hatta bir ara yabancı futbolcuyu alıp parlatıp öyle satalım gibi bir bakış açısıyla yapmayıp işletmeyip devredememeyi bile keşfettiler. Velhasıl, izleyemediğim topçunun maaşı için bilet parası verdim iyi mi?

İyi iyi…

Tabii liyakatin dışında bir de temelsiz ve hesapsız harcamalar var. Yahu arkadaş sen kasayı sıfırdan alıp Türkiye tarihinin uluslararası camiada en çok para kazanan takımı haline getirmedin mi? Yoksa bu senden öncekilerin bir başarısıydı da “ben yaptım” diye bize martaval mı okudun. Neyse konuyu dağıtmayayım. Ne işin var senin lüks işlerle. Toplasana Anadolu çocuğunu. Bu takımı gurbetten gelen, kendi topraklarında şehirler arası yolculuklar sonucu yolu bu kulübe düşmüş adamlarla şampiyon yaptın. Ee ne bu lüks merakı? Hesapsız harcarsan şimdi benden para istersin.

Bu arada BIRAKMAM yazıp 1903’e göndermeyeniniz varsa kırılırım.

Velhasıl en az benim kadar Beşiktaş tutkunu bir büyüğümün de dediği gibi: “Beşiktaşlılar, inanan insanlardır. İnanan insanlar güçlüdür, güçlü insanlar sabırlıdır. Fırtına dinecek, bulutlar dağılacak, hava açacak, güneş yeniden doğacak, eski günler yeniden gelecektir. Takımımızın puan cetvelindeki sırasına üzülmeyin. Bütün büyüklerin hayatında böyle talihsizlikler vardır. Birbirinizden kuvvet alın, birbirinize kenetlenin, güzel günleri bekleyin. Dava büyüktür ve elbette çetindir. Ama mutlaka kazanılacaktır ve Beşiktaş düşmemekle kalmayacak, mutlaka şampiyon olacaktır…”

Zülfikar Suncak

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu